Translation of "Envidia" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Envidia" in a sentence and their turkish translations:

¡Qué envidia!

- Çok kıskancım!
- Ben çok kıskancım!

¿Tienes envidia?

Sen kıskanç mısın?

Sentir envidia es pecado.

Haset etmek günahtır.

Tu éxito me provoca envidia.

Senin başarın beni kıskandırıyor.

Envidia a todos sus amigos.

O bütün arkadaşlarını kıskanıyor.

No hay amor sin envidia.

Kıskançlık olmayan hiçbir aşk yoktur.

Era la envidia de sus amigos.

O, arkadaşlarını kıskanıyordu.

Ella tiene envidia de mi éxito.

O benim başarımı kıskanıyor.

Los envidiosos mueren, la envidia nunca.

Kıskanç ölür ama kıskançlık asla ölmez.

Europa, incluso América, que miramos con envidia

Gıpta ile baktığımız Avrupa'nın hatta Amerika'nın

Me das envidia porque tienes un buen jefe.

İyi bir patronun olduğu için seni kıskanıyorum.

Él tenía envidia de su estilo de vida.

Onun yaşam biçimini kıskanıyordu.

La envidia es uno de los siete pecados capitales.

Kıskançlık yedi ölümcül günahtan biridir.

Ella tenía envidia de la buena fortuna de su vecino.

Komşusunun servetini kıskanıyordu.

- Los siete pecados capitales son: la vanidad, la envidia, la avaricia, la ira, la lujuria, la gula y la pereza.
- Los siete pecados capitales son: soberbia, envidia, codicia, ira, lujuria, gula y pereza.

Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.