Examples of using "Enseñan" in a sentence and their turkish translations:
O okulda Çince öğretirler.
Ebeveynler çocuklara konuşmayı öğretir, çocuklar ebeveynlere sessiz olmayı öğretir.
Bazı öğretmenler öğretirken patates soyarlar.
Bunu okulda öğretmezler.
Şirketler çalışanlarına arkadaş olmayı öğretirse
Anne ve baba çocuklarına yalan söylemenin yanlış olduğunu öğretir.
Yapabilen yapar, yapamayan öğretir.
Ben evde eğitim aldım.
Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir.
Bana dilini öğretirsen, sana benimkini öğretebilirim.