Translation of "Cortar" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Cortar" in a sentence and their turkish translations:

- Odio cortar el césped.
- Detesto cortar el césped.

Çim biçmekten nefret ediyorum.

Hay que cortar el pasto.

Otlar kesilmeli.

Todo sin cortar la cámara.

hem de kamera kesintisi olmadan.

Tenemos que cortar nuestros gastos.

Harcamalarımızı kısmalıyız.

Pásame algo con que cortar esto.

Bana bunu kesmek için ödünç bir şey ver.

Lavar, cortar y secar, por favor.

Lütfen kes, yıka ve kurut.

Cortar-y-pegar es muy útil.

Kopyala ve yapıştır çok faydalı.

Han vuelto a cortar la electricidad.

Elektrikler yine kesildi.

Y miren. Puedo cortar estas barras luminosas,

Bakın, şu çubuklardan birini kesebilirim.

Pásame algo con qué cortar la cuerda.

İpi kesmek için bana bir şey ödünç ver.

Tom se acaba de cortar el pelo.

Tom az önce bir saç tıraşı oldu.

Necesito encontrar algo con qué cortar esto.

Bunu kesmek için bir şey bulmam gerekiyor.

Es fácil cortar queso con un cuchillo.

Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.

Repasé el presupuesto, y decidí cortar gastos.

Bütçeyi gözden geçirdim ve maliyetleri düşürmeye karar verdim.

Necesito unas tijeras para cortar este papel.

Bu kağıdı kesmek için bir makasa ihtiyacım var.

Este cuchillo se usa para cortar carne.

Bu bıçak et kesmek için kullanılır.

Este cuchillo no va a cortar bien.

- Bu bıçak iyi kesmez.
- Bu bıçak iyi kesmiyor.

Le reprendio por no cortar el cesped.

Çimi biçmediği için onu azarladı.

Tom se olvidó de cortar el gas.

Tom gazı kapatmayı unuttu.

Necesito un cuchillo para cortar la cuerda.

İpi kesmen için bir bıçağa ihtiyacın var.

¿Vas a cortar todos los árboles de aquí?

Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?

Usaré esas tijeras para cortar el papel amarillo.

Sarı kağıdı kesmek için o makası kullanacağım.

Los castores pueden cortar árboles con sus dientes.

Kunduzlar ağaçları dişleri ile kesebilir.

Asegúrate de cortar el gas antes de salir.

Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.

- No se olviden de cortar el gas antes de salir.
- No te olvides de cortar el gas antes de salir.

Dışarı çıkmadan önce gazı kapatmayı unutmayın.

Podría cortar algo de carne podrida, hacer una trampa

Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar

¿Qué cable debería cortar? ¿el rojo o el blanco?

Hangi teli kesmeliyim, kırmızı olanı mı yoksa beyaz olanı mı?

Hemos pagado al muchacho vecino para cortar nuestro césped.

Bizim çimi biçmesi için bitişikteki çocuğa ödeme yaparız.

¿Cuál es la mejor forma de cortar una cebolla?

Bir soğanı doğramanın en iyi yolu nedir?

Este cuchillo está tan desafilado que no puede cortar.

Bu bıçak o kadar kör ki kesemez.

Me olvidé de cortar las uñas de mi perro.

Ben köpeğimin tırnaklarını kırpmayı unuttum.

Trabajando. Prendí el tractor para cortar pasto. Unos nervios bárbaros.

-Bu sabahı nasıl geçirdiniz? -Çalışarak. Traktörü çalıştırıp otları biçtim. Çok gergindim.

Podría cortar algo de carne podrida para hacer una trampa

Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar

Es un proceso simple de cambiar de cortar y coser,

Geniş kıyafetlerden kesilen, dikilen ve hatta bazen yapıştırılan

Por la noche todavía era un incidente cortar uñas, pero

Gece yine de tırnak kesmek bir olaydı fakat

Yo voy a cortar la yerba mañana si no llueve.

Yağmur yağmazsa yarın çimleri biçeceğim.

No te olvides de cortar el gas antes de salir.

Dışarı çıkmadan önce gazı kapatmayı unutmayın.

Trata de cortar la carne con otro un cuchillo diferente.

Eti başka bir bıçakla dilimlemeye çalış.

Las guadañas son usadas para cortar el césped a mano.

Tırpanlar elle çim biçmek için kullanılırlar.

El problema es que estas rocas afiladas podrían cortar la cuerda.

Ama sorun şu ki bu keskin kayalar halatı bir bıçak gibi kesebilir.

- Acabo de cortarme un dedo.
- Me acabo de cortar el dedo.

Ben az önce parmağımı kestim.

EE. UU. es el lugar más peligroso para hacerse cortar el cabello.

ABD saç tıraşı olmak için dünyadaki en tehlikeli yer.

Tom usó el cuchillo nuevo que Mary le había dado para cortar los vegetales.

Tom Mary'nin sebzeleri kesmesi için ona verdiği yeni bıçağı kullandı.

- ¡Si no te sales de la regadera en cinco minutos, te voy a cortar el agua caliente!
- ¡Si no estás fuera de la ducha en cinco minutos, te voy a cortar el agua caliente!

Beş dakika içinde duştan çıkmazsan, sıcak suyu kesiyorum!

Tom quería cortar ese árbol en su patio delantero, pero María no quiere que lo corten.

Tom ön bahçesindeki o ağacı kesmek istiyordu, ama Mary bunu istemiyordu.

- ¿Vas a derribar todos los árboles de aquí?
- ¿Vas a cortar todos los árboles de aquí?

Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?

He tenido que cortar por varios lugares y estirar de forma que los países se ven torcidos.

bunu yerde kesmek zorunda kaldım ve ülkelerin kötü görünmemesi için büyük bir çaba harcadım.

Al cortar de una toma a otra a justo cuando el movimiento está en su punto más rápido,

Hareketin tam en hızlı olduğu noktada sahneleri keserek

Ese cuchillo no estaba afilado y no podía cortar la carne con él, así que recurrí a mi navaja.

Bıçak keskin değildi ve eti onunla kesemedim, bu yüzden son çare olarak çakımı kullandım.

El cuchillo estaba tan mal afilado, que no pude cortar con él la carne y tuve que usar mi navaja.

Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve çakıma başvurdum.

El cuchillo de cocina no estaba lo suficientemente afilado para cortar la carne, así que me serví de mi navaja de bolsillo.

Mutfak bıçağı eti kesmek için yeterince keskin değildi, bu yüzden çakımı kullandım.

- No te preocupes, cortar el pelo no duele.
- No te preocupes, cortarse el pelo no duele.
- No te preocupes, no duele que te corten el pelo.

Merak etmeyin, saçınızı kesmek acı vermez.