Translation of "útil" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "útil" in a sentence and their turkish translations:

Hazte útil.

Bir işe yara.

Es muy útil.

O, çok faydalıdır.

Puede ser útil.

Bu yararlı olabilir.

Haz algo útil.

- İşe yarar bir şey yap.
- Elle tutulur bir şey yap.

Escribir es útil.

Yazmak yararlıdır.

Has sido útil.

Yararlıydın.

Podría serles útil.

Yardım edebilirim.

- Esa es una información útil.
- Esta es una información útil.

- O faydalı bir bilgi parçası.
- O faydalı bir bilgi parçasıdır.

Hablar inglés es útil.

- İngilizce konuşmak faydalılar.
- İngilizce konuşmak faydalıdır.

¡Esa es información útil!

O, kullanışlı bilgi!

Yo no era útil.

- Yararlı değildim.
- Yardımsever değildim.

Solo quería ser útil.

- Sadece faydalı olmak istedim.
- Sadece yararlı olmak istedim.
- Sadece yardımcı olmak istedim.

Tomás quiere ser útil.

Tom yararlı olmak istiyor.

Aprender francés es útil.

Fransızca öğrenmek yararlıdır.

Puedo darte información útil.

Size biraz yararlı bilgi verebilirim.

- Este es un libro muy útil.
- Es un libro muy útil.

Bu çok kullanışlı bir kitap.

- Estoy seguro de que aquello fue útil.
- Estoy seguro de que eso fue útil.
- Estoy seguro de que fue útil.
- Estoy segura de que aquello fue útil.
- Estoy segura de que eso fue útil.
- Estoy segura de que fue útil.

Onun faydalı olduğuna eminim.

El esperanto es muy útil.

- Esperanto çok yararlıdır.
- Esperanto çok kullanışlıdır.

Mi diccionario es muy útil.

Benim sözlüğüm çok faydalıdır.

Su consejo fue muy útil.

Onun tavsiyesi çok yararlı oldu.

Pensé que podría ser útil.

Bunun yararlı olabileceğini düşündüm.

Este sitio es muy útil.

Bu web sitesi çok yararlıdır.

Esa es una información útil.

Bu yararlı bilgi.

Este libro es muy útil.

Bu kitap çok yararlıdır.

Este diccionario es muy útil.

Bu sözlük çok yararlıdır.

La electricidad es muy útil.

Elektrik çok faydalıdır.

Un arma podría resultar útil.

Bir silah işe yarayabilir.

Nada es útil para nada.

Hiçbir şey bir şey için yararlı değildir.

- Su consejo te resultaría muy útil.
- Su consejo te resultaría muy útil a ti.
- Su consejo os resultaría muy útil.
- Su consejo os resultaría muy útil a vosotras.
- Su consejo os resultaría muy útil a vosotros.
- Su consejo le resultaría muy útil a usted.
- Su consejo les resultaría muy útil a ustedes.

Onun öğüdü size çok yararlı olacaktır.

- Aunque odio de veras la gramática, es útil.
- Aunque odio de veras la gramática, resulta útil.
- Aunque verdaderamente odio la gramática, es útil.
- Aunque verdaderamente odio la gramática, resulta útil.

Dil bilgisinden nefret ettiğime rağmen çok yararlı.

- Esta brújula te será útil en el viaje.
- Esta brújula os será útil en el viaje.
- Esta brújula le será útil en el viaje.
- Esta brújula les será útil en el viaje.

Bu pusula gezinde faydalı olacaktır.

Porque esa lengua no es útil,

Çünkü o dil, onlar için faydalı değil.

Al principio dije útil o simple

başta da dedim ya kullanışlı ve basit

Una vaca es un animal útil.

İnek yararlı bir hayvandır.

Esa información no es muy útil.

O, yararlı bir bilgi parçası değil.

Ese diccionario me es muy útil.

Sözlük benim için çok faydalı.

Este mapa te parecerá muy útil.

Bu harita sizin için çok yararlı olacak gibi görünüyor.

Este libro nos será muy útil.

Bu kitap bizim için çok faydalı olacak.

El hierro es un metal útil.

Demir yararlı bir metaldir.

El caballo es un animal útil.

At yararlı bir hayvan.

A veces la violencia es útil.

Zorbalık bazen yararlıdır.

Cortar-y-pegar es muy útil.

Kopyala ve yapıştır çok faydalı.

El esperanto es una lengua útil.

Esperanto kullanışlı bir dildir.

Este cuchillo me fue muy útil.

Bu bıçak benim için çok yararlıydı.

Puede que esto te sea útil.

Bu sana faydalı olabilir.

La sal es una sustancia útil.

Tuz yararlı bir maddedir.

Este software no es útil; bórralo.

Bu yazılım kullanışlı değil; silin.

- Creo que este diccionario es útil para los principiantes.
- Este diccionario me parece útil para principiante.

Bu sözlüğün yeni başlayanlar için faydalı olduğunu düşünüyorum.

No van a descubrir nada útil sabiéndolo

Bu size dünyayla ilgili bir şey söylemez;

Resulta que seguir el dinero es útil.

Anlaşılan o ki, parayı takip etmekte fayda var.

Bueno, aquí el tetris podría ser útil.

Bu durumda Tetris faydalı olabilir.

El anciano me dio un consejo útil.

Yaşlı adam bana bir parça faydalı öğüt verdi.

El hierro es más útil que bello.

Demir, güzelliğinden ziyade daha yararlıdır.

El hierro es un metal muy útil.

- Demir çok yararlı bir metaldir.
- Demir çok faydalı bir metaldir.

Espero que esta información te sea útil.

Umarım bu veri işine yarar.

Ninguno de sus consejos fue muy útil.

Onun tavsiyelerinden hiçbiri faydalı değildi.

¿Qué es más útil, la plata o el hierro? - El hierro es más útil que la plata.

En faydalı olan nedir: gümüş mü yoksa demir mi? - Demir gümüşten daha faydalıdır.

Y sería sumamente útil tener a alguien allí

ama orada onlara tek korkmaları gereken şeyin aslında kendinden

Él no es más que un idiota útil.

O, kullanışlı bir aptaldan daha fazlası değil.

La lectura es útil para incrementar el vocabulario.

Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.

Hacer daño es más fácil que ser útil.

Zarar vermek yardım etmekten daha kolaydır.

El hierro es más útil que el oro.

Demir altından daha faydalıdır.

Este libro es mucho más útil que ese.

Bu kitap, oradakinden çok daha faydalıdır.

Toma este paraguas plegable contigo. Podría serte útil.

Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir.

Ten. Lleva esto contigo. Te puede resultar útil.

- Buyur. Bunu yanına al. Faydalı olabilir.
- Al. Bunu yanında taşı. İşine yarayabilir.

Para ciertas tareas, mi ordenador puede ser muy útil.

Belli görevler için bilgisayarım çok yararlı olabilir.

Pero usar máscaras protectoras correctamente puede ser muy útil:

Fakat yüz maskelerinin doğru takılması da bunda bir rol oynayabilir.

El hierro es mucho más útil que el oro.

Demir altından çok daha faydalıdır.

Y mostrarles algo más útil que hacer un cerebro laser.

ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim.

Está haciendo algo que es realmente útil en mi vida

hayatımda çok faydalı bir iş yapıyor,

Aunque es realmente útil si eres el tipo de persona,

eğer yumurtaları haşlayıp buzdolabına koyuyorsanız--

Leer estos libros puede ser útil en la vida futura.

- Daha sonraki hayatınızda yararlı olacakları için böyle kitapları okuyun.
- Gelecek hayatında faydalı olacak kitaplar oku.

Creo que sería útil inclinarse en qué dirección sopla el viento.

rüzgar ne yönden eserse o yöne eğilmekte fayda vardır diye düşünüyorum

Él habló de esto y aquello, pero no dijo nada útil.

Oradan buradan konuştu ama yararlı bir şey söylemedi.

Quiero comprar este libro no porque sea barato sino porque es útil.

Bu kitabı ucuz olduğu için değil fakat yararlı olduğu için almanı istiyorum.

Un centavo usado es frecuentemente más útil que uno que fue ahorrado.

Harcanılan bir kuruş çoğunlukla biriktirilen bir kuruştan daha faydalıdır.

Este sitio web es más adictivo que Facebook, e infinitamente más útil.

Bu web sitesi Facebook'tan daha bağımlılık yapıcı ve son derece daha faydalıdır.

Llevar una pequeña linterna en tu bolsillo puede llegar a ser útil.

Cebinde küçük bir el fenerine sahip olman yararlı olabilir.

Puedo pensar en algunas situaciones en que un cuchillo puede resultar útil.

Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum.

Éste es un libro útil y, lo que es más, no es caro.

Bu yararlı bir kitap, dahası pahalı da değil.

Aprender klingon le será muy útil para su carrera de hombre de negocios.

Klingon dilini öğrenmenin ona iş kariyerinde çok faydası olacak.

Un pequeño juego de herramientas puede ser muy útil cuando vas de viaje.

Seyahat ederken küçük bir araç kiti çok kullanışlı olabilir.

- Mi ordenador tiene que ser útil para algo.
- Mi ordenador tiene que servir para algo.

Bilgisayarım bir şey için yararlı olmak zorunda.

A fin de obtener algo de información sobre los problemas económicos japoneses, encontrarás este libro muy útil.

Japon ekonomik sorunları hakkında biraz bilgi almak için, bu kitabı çok faydalı bulacaksın.

Nunca pensé que esta tira de elástico resultaría útil cuando la metí en mi bolsillo esta mañana.

- Sabah onu cebime koyduğumda bu lastik şeridin işe yarayacağını hiç düşünmemiştim.
- Bu sabah cebime koyduğumda bu lastik bandın işe yarayacağını asla düşünmedim.

El único conocimiento útil es el que nos enseña cómo buscar lo que es bueno e impedir lo que es malo.

Tek yararlı bilgi iyi olanı nasıl arayacağımızı ve kötü olandan nasıl kaçınacağımızı öğretendir.