Examples of using "útil" in a sentence and their turkish translations:
Bir işe yara.
O, çok faydalıdır.
Bu yararlı olabilir.
- İşe yarar bir şey yap.
- Elle tutulur bir şey yap.
Yazmak yararlıdır.
Yararlıydın.
Yardım edebilirim.
- O faydalı bir bilgi parçası.
- O faydalı bir bilgi parçasıdır.
- İngilizce konuşmak faydalılar.
- İngilizce konuşmak faydalıdır.
O, kullanışlı bilgi!
- Yararlı değildim.
- Yardımsever değildim.
- Sadece faydalı olmak istedim.
- Sadece yararlı olmak istedim.
- Sadece yardımcı olmak istedim.
Tom yararlı olmak istiyor.
Fransızca öğrenmek yararlıdır.
Size biraz yararlı bilgi verebilirim.
Bu çok kullanışlı bir kitap.
Onun faydalı olduğuna eminim.
- Esperanto çok yararlıdır.
- Esperanto çok kullanışlıdır.
Benim sözlüğüm çok faydalıdır.
Onun tavsiyesi çok yararlı oldu.
Bunun yararlı olabileceğini düşündüm.
Bu web sitesi çok yararlıdır.
Bu yararlı bilgi.
Bu kitap çok yararlıdır.
Bu sözlük çok yararlıdır.
Elektrik çok faydalıdır.
Bir silah işe yarayabilir.
Hiçbir şey bir şey için yararlı değildir.
Onun öğüdü size çok yararlı olacaktır.
Dil bilgisinden nefret ettiğime rağmen çok yararlı.
Bu pusula gezinde faydalı olacaktır.
Çünkü o dil, onlar için faydalı değil.
başta da dedim ya kullanışlı ve basit
İnek yararlı bir hayvandır.
O, yararlı bir bilgi parçası değil.
Sözlük benim için çok faydalı.
Bu harita sizin için çok yararlı olacak gibi görünüyor.
Bu kitap bizim için çok faydalı olacak.
Demir yararlı bir metaldir.
At yararlı bir hayvan.
Zorbalık bazen yararlıdır.
Kopyala ve yapıştır çok faydalı.
Esperanto kullanışlı bir dildir.
Bu bıçak benim için çok yararlıydı.
Bu sana faydalı olabilir.
Tuz yararlı bir maddedir.
Bu yazılım kullanışlı değil; silin.
Bu sözlüğün yeni başlayanlar için faydalı olduğunu düşünüyorum.
Bu size dünyayla ilgili bir şey söylemez;
Anlaşılan o ki, parayı takip etmekte fayda var.
Bu durumda Tetris faydalı olabilir.
Yaşlı adam bana bir parça faydalı öğüt verdi.
Demir, güzelliğinden ziyade daha yararlıdır.
- Demir çok yararlı bir metaldir.
- Demir çok faydalı bir metaldir.
Umarım bu veri işine yarar.
Onun tavsiyelerinden hiçbiri faydalı değildi.
En faydalı olan nedir: gümüş mü yoksa demir mi? - Demir gümüşten daha faydalıdır.
ama orada onlara tek korkmaları gereken şeyin aslında kendinden
O, kullanışlı bir aptaldan daha fazlası değil.
Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
Zarar vermek yardım etmekten daha kolaydır.
Demir altından daha faydalıdır.
Bu kitap, oradakinden çok daha faydalıdır.
Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir.
- Buyur. Bunu yanına al. Faydalı olabilir.
- Al. Bunu yanında taşı. İşine yarayabilir.
Belli görevler için bilgisayarım çok yararlı olabilir.
Fakat yüz maskelerinin doğru takılması da bunda bir rol oynayabilir.
Demir altından çok daha faydalıdır.
ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim.
hayatımda çok faydalı bir iş yapıyor,
eğer yumurtaları haşlayıp buzdolabına koyuyorsanız--
- Daha sonraki hayatınızda yararlı olacakları için böyle kitapları okuyun.
- Gelecek hayatında faydalı olacak kitaplar oku.
rüzgar ne yönden eserse o yöne eğilmekte fayda vardır diye düşünüyorum
Oradan buradan konuştu ama yararlı bir şey söylemedi.
Bu kitabı ucuz olduğu için değil fakat yararlı olduğu için almanı istiyorum.
Harcanılan bir kuruş çoğunlukla biriktirilen bir kuruştan daha faydalıdır.
Bu web sitesi Facebook'tan daha bağımlılık yapıcı ve son derece daha faydalıdır.
Cebinde küçük bir el fenerine sahip olman yararlı olabilir.
Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum.
Bu yararlı bir kitap, dahası pahalı da değil.
Klingon dilini öğrenmenin ona iş kariyerinde çok faydası olacak.
Seyahat ederken küçük bir araç kiti çok kullanışlı olabilir.
Bilgisayarım bir şey için yararlı olmak zorunda.
Japon ekonomik sorunları hakkında biraz bilgi almak için, bu kitabı çok faydalı bulacaksın.
- Sabah onu cebime koyduğumda bu lastik şeridin işe yarayacağını hiç düşünmemiştim.
- Bu sabah cebime koyduğumda bu lastik bandın işe yarayacağını asla düşünmedim.
Tek yararlı bilgi iyi olanı nasıl arayacağımızı ve kötü olandan nasıl kaçınacağımızı öğretendir.