Translation of "Corbata" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Corbata" in a sentence and their turkish translations:

- Aflojate la corbata.
- Aflójate la corbata.

Kravatını gevşet.

- ¿Dónde está tu corbata?
- ¿Dónde está vuestra corbata?
- ¿Dónde está su corbata?

Kravatın nerede?

¿Necesito una corbata?

Bir kravata ihtiyacım var mı?

Arréglate la corbata.

Kravatını düzelt.

No uso corbata.

- Kravat kullanmam.
- Kravat takmam.

Siempre lleva corbata.

Her zaman kravat takar.

- Esa corbata te sienta bien.
- Esa corbata te queda bien.

Bu kravat sana çok yakışıyor.

¿Puedes enseñarme esa corbata?

Bana o kravatı gösterir misin?

Le compré una corbata.

Ona bir kravat aldım.

Compré una corbata roja.

- Ben kırmızı bir kravat aldım.
- Kırmızı bir kravat aldım.

¿Cuánto cuesta esta corbata?

Bu kravat ne kadar?

Mi corbata es naranja.

Benim kravat turuncu.

¿Me eliges una corbata?

Benim için bir kravat seçer misin?

Me gusta aquella corbata.

O kravatı seviyorum.

Me gusta tu corbata.

Ben senin kravatını beğeniyorum.

Tom nunca usa corbata.

Tom asla kravat takmaz.

Tom no llevará corbata.

Tom bir kravat takmayacak.

¿Es una corbata nueva?

O, yeni bir kravat mı?

Me gusta llevar corbata.

Kravat takmayı severim.

Siempre llevas una corbata extravagante.

Her zaman parlak renkli kravat takıyorsun.

Se te desató la corbata.

Kravatın çözülmedi.

Tu corbata se ve bien.

Sizin kravatınız iyi görünüyor.

Allí es necesario llevar corbata.

Orada bir kravat takmalısın.

Tom se puso una corbata.

Tom bir kravat taktı.

Tom se aflojó su corbata.

Tom kravatını gevşetti.

La corbata es muy cara.

Kravat çok pahalı.

Yo llevo traje y corbata.

Ben, bir takım elbise giyerim ve kravat takarım.

¿Qué piensas de esta corbata?

Bu kravatla ilgili ne düşünüyorsun?

Siempre llevas una corbata chillona.

Her zaman parlak bir kravat takıyorsun.

Esa corbata te sienta bien.

O kravat size uyuyor.

Esa corbata es demasiado cara.

O kravat çok pahalı.

Todos llevaban corbata, menos Tom.

Tom hariç herkes kravat takıyordu.

Creo que cogeré esta corbata.

Sanırım bu kravatı alacağım.

Tom se sacó la corbata.

Tom kravatını çıkardı.

No puedo encontrar mi corbata.

Kravatımı bulamıyorum.

- Esta corbata no combina con mi traje.
- Esta corbata no pega con mi traje.

Bu kravat benim takım ile gitmez.

- Esta corbata conjunta con aquella chaqueta.
- Esta corbata y esa chaqueta quedan bien juntas.

Bu kravat ve o ceket birlikte iyi gider.

Él llevaba una corbata muy chillona.

Çok parlak bir kravat taktı.

El hombre alto lleva una corbata.

Uzun boylu adam bir kravat takıyor.

Él me encontró una bonita corbata.

O, bana hoş bir kravat buldu.

Esta corbata va con tu camisa.

Bu kravat gömleğine uyar.

¿Puedes mostrarme cómo atar una corbata?

Bir kravat nasıl bağlanır gösterebilir misin?

Tom no sabe amarrar una corbata.

Tom nasıl kravat bağlayacağını bilmiyor.

Elegí una bonita corbata para él.

Ona güzel bir kravat seçtim.

- Tu corbata va bien con tu traje.
- Tu corbata hace buen par con tu traje.

Kravatın takım elbisen ile uymuş.

- Esa corbata va bien con tu camisa.
- La corbata le queda bien a tu camisa.

O kravat gömleğinle iyi gider.

Usando mi saco, mi camisa, mi corbata,

ceketimi, gömleğimi giyiyor ve kravat takıyordum

Tu chaqueta y tu corbata no combinan.

Ceketin ve kravatın uymuyor.

Esa es una bella corbata que llevas.

Taktığın güzel bir kravat.

Hace mucho tiempo que no llevo corbata.

Bir kravat taktığımdan beri uzun zaman oldu.

¿Por qué no querés usar una corbata?

- Neden kravat takmak istemiyorsun?
- Neden kravat takmak istemiyorsunuz?

Yo llevo traje, pero no llevo corbata.

Ben bir takım elbise giyerim ama hiç kravat takmam.

Le dio una corbata a su padre.

O babasına bir kravat verdi.

Derramaste algo de ketchup en tu corbata.

Kravatına biraz ketçap döktün.

¿Debo usar una corbata en el trabajo?

İş yerinde bir kravat takmam gerekir mi?

Esa corbata se te ve muy bien.

Bu kravat sana çok yakışıyor.

Esta corbata está muy pasada de moda.

Bu kravat çok demode.

La corbata no combina con mi traje.

Kravat benim takım elbisemle gitmez.

Ella le ayudó a atarse la corbata.

Ona kravatını bağlaması için yardımcı oldu.

En la oficina tengo que llevar corbata.

- Ofiste kravat takmak zorundayım.
- İş yerinde kravat takmak zorundayım.

No me gusta esta corbata. Muéstrame una mejor.

Ben bu kravatı beğenmiyorum. Bana daha iyi birini göster.

Mi padre tiene una corbata azul y gris.

Babamın mavi gri bir kravatı var.

Ella le recomendó al cliente una corbata azul.

Müşterinin mavi bir kravat almasını önerdi.

Siempre tengo que usar corbata por mi trabajo.

İşimden dolayı her zaman kravat takmak zorundayım.

Quiero una corbata que vaya con este traje.

Bu ceketle giden bir kravat istiyorum.

Puede ser un monitor, mi micrófono, la corbata o...

Bir ekran, mikrofonum, kravatım olabilir.

Le regalé a mi padre una corbata de seda.

Babama ipek bir kravat hediye ettim.

Tom necesita usar una corbata en donde él trabaja.

Tom çalıştığı yerde bir kravat takmalı.

Supongo que esta corbata queda bien con el traje.

Sanırım bu kravat takım elbise ile iyi gider.

Creo que esta corbata quedará genial con esa camisa.

Bu kravatın o gömlekle muhteşem uyacağını düşünüyorum.

Tom llevaba una corbata roja y blanca a rayas.

Tom, kırmızı ve beyaz çizgili kravat taktı.

- No creo que esta camisa combine con esa corbata roja.
- Yo no creo que esta camisa vaya con la corbata roja.

Bu gömleğin o kırmızı kravatla uyacağını sanmıyorum.

¿Qué debería comprarle a mi padre por Navidad? ¿Una corbata?

Noel için babama ne almalıyım? Belki bir kravat?

Ayúdame a elegir una corbata que combine con este traje.

Bu takım elbise ile gidecek bir kravat seçmeme yardım et.

Tom tiene que vestir traje y corbata en el trabajo.

Tom'un çalışmak için bir takım elbise ve kravat giymesi bekleniyor.

Por lo general no uso corbata para ir al trabajo.

Ben genellikle çalışmak için bir kravat takmam.

Esta corbata no es apropiada para una situación como ésta.

Bu kravat böyle bir durum için uygun değildir.

¿Cuándo fue la última vez que viste a Tom con corbata?

En son ne zaman Tom'un bir kravat taktığını gördün?

¿Me ayudarías a elegir una corbata que combine con este traje?

Bu takım elbise ile gidecek bir kravat seçmeme yardımcı olur musun?

- Compré una corbata para Dan y compraré una bufanda para Elena.
- He comprado una corbata para Dan y voy a comprarle una bufanda a Elena.

Dan için bir kravat aldım, Elena için bir şal alacağım.

Ella le ayudó a atarse la corbata porque él no sabía hacerlo.

O, nasıl yapacağını bilmediği için, o, ona kravatını bağlaması için yardım etti.

Tom siempre se pone una corbata para el trabajo, excepto los viernes.

Tom, Cumalar hariç, çalışmak için her zaman kravat takar.

El señor Ito se aflojó su corbata porque tenía calor en su oficina.

Bay Ito kravatını çözdü çünkü ofisinde ona sıcak bastı.

Tom guarda una corbata extra en un cajón de su escritorio en el trabajo.

Tom iş yerindeki masasının çekmecesinde fazladan bir kravat tutuyor.