Examples of using "Ciega" in a sentence and their turkish translations:
O kör oldu.
O âmâ olarak doğdu.
Mary kör olarak doğdu.
Senin aşktan gözün kör olmuş.
Bu kadın kördür.
Ben körüm.
Gözlük olmadan o âdeta kördür.
O, kör sağır ve dilsizdi.
Açgözlülük insanı kör eder.
Kız doğuştan kör.
Bu güçlü ışık beni kör eder.
Zavallı kız kör oldu.
Bu yükseklikte, karanlığın içinde resmen kördür.
Helen Keller, kör sağır ve dilsizdi.
Rehber köpekler görme özürlü insanlara yardım ederler.
Bir çocukluk hastalığı onu kör bıraktı.
Kör hemşire kendini yaşlıların bakımı için adadı.
Deri ve tüy kaplı gözleri bu köstebeği tamamen kör bırakmıştır.
Ancak İmparator'a olan körü körüne inancı Rusya'dan sağ çıkamadı ... bundan sonra
27 Kasım günü gece yatağıma gittiğimde kör kedimi kucağıma aldım ve ona şunu dedim. "Bu dünyada seninle ben yalnız kaldık." Ama iki gün sonra kör kedim öldü ve yapayalnız kaldım.