Examples of using "Caminando" in a sentence and their turkish translations:
yürüyor dedik mesafe kat ediyor dedik binek hayvanı nereden çıktı?
Onlar yürümeye devam ettiler.
Yürümeye devam et.
O yürüyor.
Hâlâ yürüyebiliyor musun?
Tom yürüyor.
Onlar yürümeye devam etti.
Tom yürümeye devam etti.
günlerce haftalarca yürüyorlar
Onlar ne kadar süredir yürüyor?
O çok yavaş yürüyor.
Onlar ayakkabı olmadan yürüyorlar.
Babam yürüyor.
Şarkı söylerken yürüyorum.
Tom zaten yürüyor.
Arabaya yürümeye devam ettim.
Dört saatten daha fazla bir süredir yürüyorum.
"bütün gece yürüdüm"
Dört saati aşkın süredir yürüyorlar.
Kadınların tek başına sokakta dolaşması
- O saatlerdir yürümekteydi.
- Saatlerdir yürüyordu.
Artık yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.
Yürüyerek beş dakikada parka vardık.
Yürümek için çok uzak mı?
Onlar yan yana yürüyordu.
O, önümde yürüdü.
O, istasyona doğru yürüyor.
O, arabanın önünde yürüyordu.
Tom yürümeye devam etti.
Daha fazla yürüyemeyecek kadar yorgundum.
Dört saatten daha fazla bir süredir yürüyorum.
Tom bütün gün yürüdü.
ve bastonuyla oldukça yavaştı.
Ben yürürken, yağmur yağmaya başladı.
Parkta yürüyüş yapıyoruz.
Durmaksızın yağmurda yürüdü.
İki saat boyunca yürümeye devam etti.
Gençken okula yürüyerek gidiyordum.
Onu parkta tek başına yürürken gördüm.
"sadece yürümeye devam etmeliyim."
Ve İtalya'da hala dolaşıyorlar biliyor musunuz?
Uzun adımlarla yürüyüp gidiyor. İki ayak üstünde duruyor.
Yarım saatte okula yürüyebilirim.
Yürüyerek on beş dakika.
Caddede yürürken bir cüzdan buldum.
İç çamaşırlarıyla geziniyor.
Bugün eve yürüyebileceğimizi düşündüm.
Tavanda yürüyen bir örümcek gördüm.
Okul sadece beş dakika yürüme uzaklığında.
Ben yaya gideceğim.
Köpeği ile yürüyen küçük bir çocuk var.
Biz yan yana yürüdük.
- O, okula yaya gider.
- Okula yayan gidiyor.
- Okula yürüyerek gider.
Oraya yaya gidebilirim.
Tom kıyı boyunca yürümeye devam etti.
İşe yürüyerek gidebiliyorsanız, ya da bisikletle, yürüyün ya da bisikletle gidin.
On dakikada okula yürüyebilirim.
Parkta dolaşırken, bir yavru kuş buldum.
Parkta dolaşırken, bir arkadaşıma rastladım.
Bakın, çocuklar suyun içinde çıplak ayakla yürüyor.
- O, okula yaya gider.
- O, okula yürüyerek gider.
Ve bir gün annemle kasabada yürüyordum
Sokaktan aşağıya doğru yürürken, eski bir arkadaşa rastladım.
Tesadüfen arkadaşımın uzakta yürüdüğünü gördüm.
Orada yürüyen adam öğretmenimiz.
Bu caddede yürürken,çoğu zaman arkadaşlarımdan birini görürüm.
Otobüs durağı buradan beş dakikalık yürüyüş mesafesinde.
Taksi yoktu bu nedenle eve yürümek zorunda kaldım.
Yürüyerek arabaya binmekten daha hızlı işe varabilirim.
Buradan otele yürüyerek gitmek çok uzaktır. Daha iyisi bir taksiye binmek.
Parkta yürürken arkandan bir köpek havlıyorsa
Tek başıma gece geç saatlerde eve yürümemeliydim.
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
Yağmur yağmaya başladığında bir arkadaşımla parkta yürüyordum.
Bazı insanların caddeyi yürüyerek geçtiğini görebiliyorum.
Garip bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu.
Okula yürüyerek mi yoksa bisikletle mi gidersin?
Ormanda yürürken kayboldu.
Sadece yarım mil gitmişti ki topal bir Tilki ve kör bir Kedi ile karşılaştı, iki iyi dost gibi birlikte yürüyorlardı. Topal Tilki Kedi'ye yaslanmıştı ve kör Kedi'de Tilki'nin ona yol göstermesine izin veriyordu.
Tom otuz dakika ya da daha az sürede ofisine yürüyebilir.