Translation of "Siguieron" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Siguieron" in a sentence and their turkish translations:

Siguieron caminando.

Onlar yürümeye devam ettiler.

Todos siguieron trabajando.

Herkes çalışmaya devam etti.

Ellos siguieron caminando.

Onlar yürümeye devam etti.

Ellos te siguieron.

Onlar seni takip ettiler.

Siguieron platicando durante horas.

Onlar saatlerce konuşmaya devam etti.

Ellos siguieron siendo amigos.

Onlar arkadaş kaldı.

Te siguieron hasta aquí.

Seni burada izlediler.

- Continuaron corriendo.
- Siguieron corriendo.

Onlar çalışmaya devam ettiler.

Tom y Mary siguieron a John.

Tom ve Mary John'u izlediler.

Tom y Mary siguieron como amigos.

Tom ve Mary arkadaş kaldılar.

Ellos siguieron avanzando hacia el sur.

Onlar güneyi zorlamaya devam etti.

A pesar de estar heridos, siguieron peleando.

Yaralı olmalarına rağmen, onlar savaşmaya devam ettiler.

Siguieron comiendo como si nada hubiera pasado.

Hiçbir şey olmamış gibi yemeye devam ettiler.

La policía y el FBI siguieron varias pistas.

Polis ve FBI birkaç ipucunu takip etti.

siguieron escuchando el cerebro de las ratas mientras dormían

Fareler uykuya dalarken beyinlerini dinlemeye devam ettiler

Ellos siguieron peleando contra los invasores año tras año.

Her yıl işgalcilere karşı savaşa devam ettiler.

Siguieron cantando hasta que llegó un equipo de rescate.

Bir kurtarma ekibi gelinceye kadar şarkı söylediler.

Intenté cambiar de tema, pero ellos siguieron hablando de política.

Konuyu değiştirmeye çalıştım, ancak siyasetten söz etmeye devam ettiler.

- Siguieron platicando toda la noche.
- Ellos conversaron toda la noche.

Bütün gece konuşmaya devam ettiler.

Lannes nunca olvidó un favor: él y Víctor siguieron siendo buenos amigos.

Lannes hiçbir zaman bir iyiliği unutmadı - o ve Victor sağlam arkadaşlar kaldı.

Rodeados de cosacos y con 800 combatientes, formaron cuadratura y siguieron moviéndose.

Kazaklar ve 800'e yakın dövüşçüyle çevrili, kare oluşturdular ve hareket etmeye devam ettiler.

Tom y Mary siguieron hablando después de que se fuera el camarero.

Garson gittikten sonra Tom ve Mary konuşmalarına devam etti.

Les dije a los niños que estuvieran en silencio, pero ellos siguieron haciendo ruido.

Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.

Los habitantes de la ciudad siguieron con sus rutinas diarias, sin saber que, en el palacio,

Şehir sakinleri günlük rutinlerine devam ederken Sarayda dört tane Moğol elçisinin