Translation of "Cántaros" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Cántaros" in a sentence and their turkish translations:

Llueve a cántaros.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor.

- Está lloviendo a cántaros.
- Llueve a cántaros.
- Llueve a mares.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Está lloviendo a cántaros.
- Llueve a cántaros.
- Llueve un chingo.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

Llueve ahora a cántaros.

Şimdi şiddetli yağmur yağıyor.

Comenzó a llover a cántaros.

Çok yağmur yağmaya başladı.

Voy aunque llueva a cántaros.

Şiddetli yağmur yağsa bile gideceğim.

Se puso a llover a cántaros.

Bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı.

Espere un momento, llueve a cántaros.

Bir süreliğine bekle bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor.

Tengo que ir aunque llueva a cántaros.

- Çok yağmur yağsa bile gitmek zorundayım.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağsa bile gitmek zorundayım.

- Está lloviendo a cántaros.
- Está lloviendo mucho.

Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor.

- Llueve a cántaros.
- Llueve como vaca que orina.

Sanki gök delindi.

- Esta noche llueve enérgicamente.
- Esta noche llueve a cántaros.

Bu gece şiddetli yağmur yağıyor.

- Comenzó a llover a cántaros.
- Empezó a llover mucho.

Çok yağmur yağmaya başladı.

Aquí ha estado lloviendo a cántaros durante estos últimos días.

Burada son birkaç gün sel gibi yağmur yağdı.

Tiene pinta de que va a empezar a llover a cántaros en cualquier instante. Será mejor que cojas un paraguas.

- Her an aşırı yağmur başlayacak gibi görünüyor. Şemsiye alsan iyi olur.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.