Examples of using "Espere" in a sentence and their turkish translations:
Ona beklemesini söyle.
Lütfen bekleyin.
Beni beklemeyin.
Sıran gelinceye kadar bekle.
Lütfen beş dakika bekle.
Beklememi istiyor musun?
Tom'un beklemesini mi istiyorsun?
Orada bekleyin.
Onu biraz beklet.
Lütfen beş dakika bekleyin.
Sırada bekleyin lütfen.
Lütfen biraz bekleyin.
Biraz bekleyin, lütfen.
Lütfen ona beklemesini söyle.
- Bir dakika bekle, lütfen.
- Lütfen biraz bekleyin.
Lütfen biraz bekleyin.
Umarım o benim için bekler.
Lütfen ona beklemesini söyle.
- Tom'a beni beklememesini söyle.
- Tom'a beni beklememesini rica edin.
televizyonda yoğun bir şekilde yayınlanmasını beklemeyin sakın
Gelirse ona beni beklemesini söyle.
Lütfen buraya otur ve bekle.
- Tom'un beklemesini rica edeceğim.
- Tom'un beklemesini isteyeceğim.
Lütfen bir süre burada bekle.
Bekleme salonunda bekleyin.
Bir süreliğine bekle bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor.
- Lütfen beş dakika bekle.
- Lütfen beş dakika bekleyin.
Lütfen evin dışında bekle.
Biraz bekle, hemen döneceğim. Telefonu kapatma!
Lütfen oda 213'ün önünde bekleyin.
Lütfen telefonu kapat ve biraz bekle.
Onun gelmesini beklememe gerek var mı?
Lütfen Tom'a beklemesini söyle.
Lütfen burada bekleyin.
Lütfen bir dakika bekleyin ve telefonu kapatmayın.
Bir dakika bekleyin, lütfen. Onun içeride olup olmadığına bakacağım.
Sıran gelinceye kadar bekle.
Şimdi biraz bekle lütfen. O henüz gelmedi.
Bekle, ateş etme!
Geçmeye başlamadan önce yeşil sinyali bekle.
- Bekleyelim ve görelim.
- Bekle ve gör.
Benim için gelene kadar benim beklememi ister misiniz?
Sıranı bekle lütfen.
- Bir dakika...
- Bir dakika bekle.
Kimsenin toplantı odasında beklemesine izin verme.
Lütfen oturun ve adınız çağrılıncaya kadar bekleyin.
O, geri dönünceye kadar burada bekle.
- Lütfen biraz daha bekleyin.
- Lütfen bir müddet daha bekleyin.
- Bekleyin. Onu ben silebilirim.
- Bekleyin. Onu silebilirim.
Bir süre bekleyin.
Enerji kablosunu modemden ayır, yaklaşık bir dakika bekle, sonra kabloyu tekrar bağla.
Dima " Bekle," "Ben, bana biraz borç verebilecek birini biliyorum." dedi.
Seni nerede bekleyeyim?
Şimdi, bir dakika bekleyin.