Examples of using "Adiós" in a sentence and their turkish translations:
Hoşça kal!
Hoşça kal.
Hoşça kal.
Hoşça kal de.
Güle güle! kendine iyi bak!
Sana hoşça kal demeliyim.
Hoşça kal. Yarın görüşürüz.
Veda etmek durumundayım.
Hoşça kal.
Teşekkür ederim ve hoşça kal!
Elveda, acımasız dünya.
Sonsuza dek hoşça kal!
Hoşça kal ve teşekkürler.
Hoşçakal dedim.
O, gülümsedi ve hoşça kal dedi.
Güle güle ve iyi şanslar.
Hoşça kal demeliyim.
Sadece vedalaşmak istedim.
- Hoşça kal bile demedi.
- O veda bile etmedi.
Bob ve Nora, hoşça kalın.
Tom veda bile etmedi.
O, hoşça kal demeden çekip gitti.
Hoşça kal, iyi yolculuklar.
Neden hoşça kal demedin?
Gülümsedi ve elveda dedi.
Tom gülümsedi ve hoşça kal dedi.
Ben sadece hoşça kal demek için uğradım.
Hoşça kal demeden telefonu kapadı.
Vedalar her zaman zordur.
O ayrılırken bize el salladı.
Tom Mary'ye hoşça kal dedi.
Vedalaşmadan gitme.
Vedalaşmadan gitmek istemedim.
Şimdi gitmem gerek. Hoşça kal!
Sanırım bu elveda.
Ben hep elveda derim ve kalırım.
- Tom vedalaşmadan gitti.
- Tom hoşçakal demeden gitti.
Veda etmiyorum "bir dahaki sefere" diyorum.
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
O hoşça kal demeden evden ayrıldı.
- Hoşça kalın.
- Güle güle.
- Hoşça kal, Sayoko.
- Güle güle, Sayoko.
Elveda ey şanlı İstanbul! Elveda Pera ve Permas! Elveda iskele, Çıfıt Çarşısı ve de Gedikpaşa! Güzel hasbahçe, elveda! Şimdi büyük bir cami olarak kullanılan ulu mabet Ayasofya, elveda! Tersaneler, elveda! Şeytan görsün yüzünüzü! Artık her gün denize indirebilirsiniz karinadan yelkene seyir için gerekli her şeyi hazır bir kadırga!
O, memleketine veda etmek zorunda kaldı.
Hoşça kal dedi.
Hoşça kal demek için geldim.
Onlar gitmeden önce onlara hoşça kal demeye git.
- Esperanto dilinde "hoşça kal" ve "merhaba" demek istiyorum. Yardım edebilir misin?
- Esperanto dilinde "hoşça kal" ve "merhaba" demek istiyorum. Yardım edebilir misiniz?
Bu bizim son vedalaştığımız park.
Hoşça kal dedi.
Hayır, teşekkür ederim. Hoşçakal. Bu soya sütünün sonuydu.
Tom'un veda etmeden gittiğine inanamıyorum.
- Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
- Veda etmeden ayrıldı odadan.
- Hoşça kal demeden odayı terk etti.
Onu yolcu etmek için havaalanına gitti.