Examples of using "¡perdón" in a sentence and their turkish translations:
Affedersin!
Üzgünüm, benim hatam.
Özür dilerim, aşkım.
Affedersin!
Tom'a özür dilemelisin.
Özür dilerim, bir şey mi söyledin?
- Affedersiniz.
- Özür dilerim.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Ben senin affını diliyorum.
Bana özür dilemelisin.
Ben özür dilemedim.
Özür dilemelisin.
Sözünüzü kestiğim için üzgünüm.
Affedersiniz, duymadım.
Üzgün olduğumu söymek istedim.
- Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Seni sıkıntıya soktuğum için üzgünüm.
Üzgünüm gidemem.
O affımı rica etti.
Üzgünüm. Bilmiyordum.
Üzgünüm, seni seviyorum.
Geç kaldığım için üzgünüm.
Gecikme için özür dilerim.
Tom ondan sonra özür diledi.
Üzgünüm, ben takip etmiyorum.
Üzgünüm. Trafik ağırdı.
Lütfen geç kalışımı bağışlayın.
Üzgünüm, o bir yazım hatası.
Sıkıcı mısın? Affedersin, sıkıldın mı?
Seni bu kadar erken aradığım için özür dilerim.
Üzgünüm, tamamen benim hatam.
Sanırım ondan özür dilemelisin.
Affedersiniz, dikkat etmiyordum.
- Özür dilemelisin.
- Senin özür dilemen gerekir.
Tom Mary'den özür diledi.
Affedersin, Jorge! Seni görmedim.
Affedersiniz bu çevrede bir otel var mı?
Affedersin, hala burada olduğunu bilmiyordum.
- Affedersiniz.
- Kusura bakmayın.
Özür dilerim. Fark etmedim.
Tüm yazım hataları için üzgünüm.
Özür dilemeye geldik.
Üzgünüm, yapabileceğimi sanmıyorum.
Doğum günü partini mahvettiğim için üzgünüm.
- Lütfen beni affet.
- Affedersiniz.
Geç vardığım için üzgünüm, fazla uyudum.
Geç kaldığım için özür dilerim. Fazla uyudum.
Üzgünüm ama bir imparator olmak istiyorum.
Tom özür dilemeli.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
Ondan özür dilemelisin, ve bunu derhal yapmalısın.
Tom Fransızca özür dileyemedi.
Tom bağışlanma için Mary'ye yalvardı.
Üzgünüm, ama İngilizceyi iyi anlamıyorum.
Üzgünüm babam dışarıda.
Özür dilemek istiyorum.
Af istemek izin almaktan daha kolaydır.
Üzgünüm. Onu asla tekrar yapmayacağım.
Üzgünüm, ben unuttum.
Gecikme için özür dilerim.
Söylediğin için Tom'dan özür dilemelisin.
Affedersin, beklettim mi?
Özür dilemelisin.
- Ben ondan özür dilemen gerektiğini düşünüyorum.
- Sanırım ondan özür dilemelisin.
Özür dilemelisin.
Affedersiniz. İktisat Fakültesi Kütüphanesi nerede, biliyor musunuz?
Bir hırsızdan çalmak suç değildir.
Tek yapmanız gereken geç kaldığınız için özür dilemek.
Zamanında gelmediği için Tom Mary'ye özür dilemelidir.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Mary özür dilemeyecek kadar çok inatçı.
Bu hoş değil. Ondan özür dile.
Tom onun doğum gününü unuttuğu için onu affetmesini rica etti.
Akşam yemeği için zamanında eve gitmediğin için babandan özür dilemelisin.
Tom fabrikadaki patlama için kurbanların ailelerine özür diledi.
Maalesef babam evde değil.
O, ayağıma bastığı için benden özür diledi.
Tom, Mary'nin yapacağını söylediğini yapmadığı için John'a özür dilemesi gerektiğini düşünüyor.
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
- Geç kaldığım için beni affedin.
- Lütfen geç kalışımı bağışlayın.
- Lütfen geç geldiğim için beni bağışlayın.
Tom Mary'yi öptü ve özür diledi.
Tom yapacağına söz verdiği şeyi yapmadığı için özür diledi.
Ben gençken bir bisiklet için dua ederdim. Sonra Allah'ın bu şekilde çalışmadığını fark ettim. Bu yüzden bir bisiklet çaldım ve affetmesi için dua ettim.
Maalesef babam evde değil.