Examples of using "умел" in a sentence and their turkish translations:
Nasıl yüzeceğimi biliyordum.
O yüzemezdi.
Tom yüzemedi.
Bir sırrı nasıl saklayacağımı biliyordum.
Tom düzgün bir konuşmacıydı.
O Fransızca konuşabilirdi.
Tom'un dedesi okuyamazdı.
Nasıl çok iyi yüzeceğimi bilmiyordum.
Tom hiçbir zaman iyi bir dansçı değildi.
Onu asla yapamadım.
Tom sır tutmada iyi değildi.
Tom gitar çalamadı.
O, iyi yüzebileceğini söyleyerek cevap verdi.
Çocukluğumdan beri onu nasıl yapacağımı biliyordum.
Tom on üç yaşına kadar okuyamıyordu.
Keşke gitar çalabilsem.
Tom kendi adını nasıl yazacağını bile bilmiyordu.
Tom on üç yaşına kadar okuyamıyordu.
Ahmet çocukken, yüksek ağaçlara tırmanabiliyordu.
Ben çocukken de iyi yüzebiliyordum.
Keşke senin gibi şarkı söyleyebilsem.
Tom, üç yaşındayken adını yazabilirdi.
Tom, daha okula başlamadan okumayı biliyordu.
Beş yaşındayken o zaten nasıl kayak kayılacağını biliyordu.
O Fransızca konuşabilirdi.
Keşke yüzebilsem.
Sen iki yaşındayken zaten on'a kadar sayabiliyordun.
Keşke araba sürebilsem.
Sırrı saklayamadın.
Ne yazık ki Tom'un bir can yeleği yoktu ve o yüzemedi.
Sami, genç kadınlarla nasıl konuşulacağını biliyordu.
Tom nasıl yüzeceğini bilse muhtemelen bizimle plaja gitmek ister.
Tom'un Fransızcayı nasıl okuyacağını bildiğini unuttum.
Tom otuz yaşına kadar araba sürmeyi öğrenmedi.
Üç yaşındayken bisiklet sürebiliyor muydun?
Nasıl bu kadar iyi çizebiliyorsun? Ben asla onu yapamadım.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.