Translation of "тьму" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "тьму" in a sentence and their turkish translations:

Свет разрезает тьму.

Işık karanlığa nüfuz etmez.

Дальняя связь сквозь тьму.

Karanlıkta uzun mesafeli çağrı yapıyorlar.

...глубокие долины погружаются во тьму.

...derin vadiler karanlığa gömülüyor.

Сгущающиеся тучи погружают саванну обратно во тьму.

Bulut geliyor ve savan bir kez daha karanlığa gömülüyor.

Свет, что прогоняет тьму, создаёт и тени.

Karanlığı boşa çıkaran ışık da gölgeler yaratır.

Дао рождает одно, Одно рождает Два, Два рождает Три, а Три рождает всю тьму вещей.

Yöntem biri, bir ikiyi, iki üçü, ve üç sayısız şeyleri üretir.

И назвал Бог свет днем, а тьму ночью. И был вечер, и было утро: день один.

Işığa "Gündüz," karanlığa "Gece" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.

И будет после того, излию от Духа Моего на всякую плоть, и будут пророчествовать сыны ваши и дочери ваши; старцам вашим будут сниться сны, и юноши ваши будут видеть видения. И также на рабов и на рабынь в те дни излию от Духа Моего. И покажу знамения на небе и на земле: кровь и огонь и столпы дыма. Солнце превратится во тьму и луна – в кровь, прежде нежели наступит день Господень, великий и страшный. И будет: всякий, кто призовет имя Господне, спасётся.

Ondan sonra bütün insanların üzerine Ruhum'u dökeceğim. Oğullarınız, kızlarınız peygamberlikte bulunacaklar. Yaşlılarınız düşler, gençleriniz görümler görecek. O günler kadın, erkek kullarınızın üzerine de Ruhum'u dökeceğim. Göklerde ve yeryüzünde, kan, ateş ve duman sütunlarından belirtiler göstereceğim. RAB'bin büyük ve korkunç günü gelmeden önce güneş kararacak, ay kan rengine dönecek. O zaman RAB'bi adıyla çağıran herkes kurtulacak.