Examples of using "создаёт" in a sentence and their turkish translations:
Tutku acı yaratır.
- Dil vicdan oluşturur.
- Dil bilinç yaratır.
ve bu küçük bir soruna yol açıyor.
Tom her zaman soruna neden olur.
Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.
O, insanlara her zaman bir sürü sorun çıkarıyor.
Tom bana çok sorun çıkarıyor.
Her arz kendi talebini yaratır.
Bu fikir belirtmek için güvenli ortam sağlar.
Zihninizin her yönünü beyniniz yaratır.
İşte bu, yeni normaller yaratan birebir iletişimin gücüdür.
Odadaki bir ayna duvar bir ferahlık yanılsaması yaratır.
Karanlığı boşa çıkaran ışık da gölgeler yaratır.
Bunu inkar edemeyiz -- kültürde varlık imkân yaratır.
bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak