Examples of using "трубу" in a sentence and their turkish translations:
Kendime bir trompet satın aldım.
Büyük basınç nedeniyle boru patladı.
Tom trompetini okulda bıraktı.
atıklar bir tünele aktarılıyor
Kanalizasyon borusu patladı.
Su borularına bakmaları gerek. Tıkanmış.
Tom trompetini okulda unuttu.
Tom trompetini nereden satın aldığını sana söyledi mi?
Korsan, monoküleriyle denize gözlüyordu
Araba için yeni bir egzoz borusu almam zorundayım.
Tom yeni bir trompet almak için yeterli para kazanmaya çalışıyor.