Examples of using "пристально" in a sentence and their turkish translations:
Ona bakıyordu.
Tom dikkatle Mary'ye baktı.
genellikle bir çocuk bana dik dik bakar.
Kız oyuncak bebeğe dik dik bakıyordu.
O, resme baktı.
Tom Mary'ye yakından baktı.
Tom, Mary'nin fotoğrafına baktı.
Kathy yıldızlara bakıyor.
İnsanlara bakmak kabalıktır.
Ben adama baktım.
Ve o küçük alana odaklandım.
O, dik yamaca bakakaldı.
Tom Mary'nin gözlerine derin derin baktı.
Tom, Mary'ye bakıyordu.
Bana dik dik baktığını fark ettim.
gözleri büyük bir sevinçle diğer insanların gözleriyle buluşuyordu.
Bana baktı ve bir şey demedi.
Herkes bana bakıyordu.
Tom niçin herkesin ona baktığını merak ediyordu.
Gözlerini bana dikti.
Onlar Tom'a bakıyorlar.
Kedi büyük, yuvarlak, mavi gözleriyle yoğun olarak ona baktı.
Tom, Mary'ye dikkatle baktı.
Tom, Mary'yi izledi.
Tom, Mary'yi gözetledi.
Tom'a baktığını gördüm.
İnsanüstü güçlere ulaşmak umuduyla, Kristof Kolomb bir zamanlar beş dakika güneşe doğruca dik dik baktı.İşe yaramadı.
Ali gözünü dikmiş bize bakıyordu.