Examples of using "смотрела" in a sentence and their turkish translations:
Sana bakıyordu.
Judy bana baktı.
O bana bakıyordu.
O, ona bakıyordu.
O bir haber kanalı izledi.
Sanırım o sana bakıyordu.
Çocukların üzgün minik suratları
Kız oyuncak bebeğe dik dik bakıyordu.
Gece, o aya baktı.
- Maria, haberleri henüz seyretmedi.
- Maria, haberleri henüz izlemedi.
Kız ona da bakıyordu.
Tom'la bir film izledim.
Bugün hangi filmi izledin?
Onun dansını izledi.
O onun yemek yiyişini izledi.
Onun sana bakma tarzını gördün mü?
Onun sana bakma tarzını gördüm.
Çok memnun görünüyordu ve gülümsüyordu.
Bakmıyordum.
Ne izledin?
O, ona öfkeyle baktı.
- Pencereden dışarı bakarak oturdu.
- Pencereden dik dik dışarı bakarak oturdu.
Ben TV izledim.
Mary çocukların oynamasını izledi.
Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu.
Televizyon izlerken bir sandalyede oturuyordu.
Eve geldiğimde televizyon izliyordu.
Mary'nin bana bakış şeklini sevdim.
Eve geldiğimde televizyon izliyordu.
Orada bana bakarak dayanıyordu.
Tom'a bakma tarzını gördüm.
O, çocukları derede oynarken izledi.
Tom hariç bütün aile sessizce TV izliyordu.
O ona baktı.
O gözyaşları içindeki kırmızı gözleri ile filmi izliyordu.
Gökyüzüne baktı.
Tom'a bakma tarzını hatırlıyorum.
O, yüzünde bir tebessümle ona baktı.
Sadece bakıyordum.
Bakmadım.
ve sevgilim bazı popüler saçmalıkları izliyordu.
Kedi büyük, yuvarlak, mavi gözleriyle yoğun olarak ona baktı.
Senin Tom'a nasıl baktığını fark etmediğimi düşündün mü?
Ona baktı ve onun kızgın olduğunu biliyordu.
Onun çalışmasını izledi.
Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili herhangi bir iz bulamadı.
Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.
O bana kuşkuyla baktı.
İzlemiyordum.
Ben bu filmi daha önce televizyonda izledim.
Sadako, en iyi arkadaşı Çizuko'nun ona altın yaldızlı kâğıttan yaptığı turnaya baktı.
Dünkü maçı izledin mi?
Hiç sumo güreşi izledin mi?
Ben gökyüzüne baktım.
"Yıldız Savaşları"nı iki defa izledim.
Tom'a baktığın tarzı gördüm.
O, aynadaki görüntüsüne hayran kaldı.
Masanın altına baktın mı?
Ona baktığını gördüm.
Pencereden dışarı bakarak oturdu.
Bu filmi izlediğini düşündüm.
Tom'a baktığını gördüm.