Examples of using "приедут" in a sentence and their turkish translations:
Onlar muhtemelen arabayla gelecekler.
Yere tükürmeye fırsatın olmadan geri dönmüş olurlar.
Oraya vardıklarında ne yapacaklar?
Onların ne zaman varacağını biliyor musunuz?
- Yüksek ihtimalle annemle babam yarın sabah gelecekler.
- Ebeveynlerim büyük ihtimalle yarın sabahtan gelecekler.
- Yedi saat içinde tren istasyonuna varacaklar.
- Yedi saat içinde tren istasyonuna ulaşacaklar.
Onların hangi trende olacaklarını bilmiyorduk.
Onların yakında gelmelerini umuyorum.
Onlar henüz varmış olmayacak.
Bir arabaları yoksa, taksi ile gelirler.
- Ne zaman gelecekler?
- Ne zaman varacaklar?
Onlar altıda varırlar ve sonra hep birlikte akşam yemeği yeriz.