Examples of using "пораньше" in a sentence and their turkish translations:
Erken gel.
Erken gidelim.
Eve erken gel, Bill.
Erken gitsek daha iyi olur.
Erken gelebilir misin?
Eve erken gidelim.
Eve erken gel.
Erken gelmeye çalış.
Ben erken ayrılacağım.
Tom erken gelecek.
Tom Mary'nin erken ayrılması için izin verdi.
Erken ayrılmak zorunda kaldım.
Erken ayrılmalıyız.
Sana erken gelmeni söyledim.
Onlara erken gelmelerini söyledim.
Ona erken gelmesini söyledim.
Ona erken gelmesini söyledim.
Biraz daha erken gelmeliydin.
Tom işten erken ayrıldı.
Bugün erken ayrılsan iyi olur.
Biz erken başlamak için anlaştık.
Daha erken kalkmamıza gerek var mı?
Erken geldiğin için teşekkür ederim.
Biz biraz daha erken ayrılmak zorundayız.
Tom erken ayrılmak istedi.
Erken gelmeyi seviyorum.
Bugün erken yat.
O, erken kalkmaya çalıştı.
Eve erken geldim.
Yarın daha erken döneceğim.
Tom eve erken gitti.
Lütfen yakında tekrar yazın.
Erken ayrılmaya çalıştım.
Tom erken gitmek istedi.
Erken olmak istedim.
Umarım Tom erken ayrılır.
Tom'un erken çıkmasına izin verdim.
Tom'un erken gitmesine izin ver.
Tom görünüşe göre erken ayrıldı.
Erken ayrılmam gerekiyor.
Bazen erken ayrılırım.
Tom erkenden ayrılmak zorunda.
Erken ayrılmayı planlıyorum.
- Erken ayrılmam gerekiyor.
- Erken ayrılmalıyım.
Tom erken ayrılmalı.
Ben sık sık erken ayrılırım.
- Erken ayrılmam gerekiyor.
- Erken ayrılmalıyım.
Erken ayrılmak istiyorum.
Erken ayrılabilir miyim?
Tom eve erken gelecek.
Yarın daha erken geleceğim.
Bugün eve erken gideceğim.
Tom'a erken gelmesini söyledim.
Bugün erken gidebilir miyim?
Sanırım bu gece erken yatacağım.
Patronum bugün erken gitmeme izin verdi.
O bana erken geleceğine söz verdi.
Tom bana erken geleceğine söz verdi.
Eve erken gitmek zorunda kaldım.
Bu gece erken yatmak istiyorum.
Senin erken dönmeni istiyorum.
Bugün eve erken gelebilir misin?
Buraya daha erken gelmeliydin.
Daha erken gelmeliydim.
Ona daha erken başlamasını tavsiye ettim.
Biz onlara erken başlamalarını tavsiye ettik.
Tom Mary'ye daha önce terk etmesini söyledi.
Erken kalk, yoksa geç kalacaksın.
Daha erken kalkmalıydık.
Daha çabuk gelmeliydin.
Biz erkenden orada olmaya çalışacağız.
Erkenden uyumaya niyetim var.
Bunu daha önce bitirmek istedim.
Tom eve erken gitmeye karar verdi.
Gelecek sefer daha erken geleceğim.
Sabahları erken kalkmak iyidir.
Eve erken döndün, değil mi?
Tom bugün erkenden eve gitti.
Erken ayrılmam gerekiyordu.
Erkenden yatmak istiyorum.
Erken ayrılabilirim.
Tom, Mary'nin eve erken dönmesine izin verdi.
Erken ayrılmak istiyorum.
Tom, Mary'ye erken ayrılmasını tavsiye etti.
Onların eve erken gitmesine izin vermedim.
Onun eve erken gitmesine izin vermedim.
- Ben gerçekten yorgunum ve erken uyumak istiyorum.
- Çok yorgunum ve erken yatmak istiyorum.
- Erken gitmemin sakıncası var mı?
- Erken gidebilir miyim?
Eğer istiyorsan bugün eve erken gidebilirsin.
Bu gece erken yatman gerekir.
Azıcık erken ayrılsak senin için bir sakıncası olur mu?
Erken ayrılalım.
Yarın daha erken gitmeliyim.
Bugün işçileri eve erken gönderelim.
Tom'a erken gelmesini söylemelisin.
Bu gece erken yatmayı planlıyorum.
Yakında emekli olmak istiyorum.
Bugün eve erken gidebilir miyim?