Examples of using "Билл" in a sentence and their turkish translations:
- Bill mektup yazdı.
- Mektubu Bill yazdı.
Bill bir beyzbol oyuncusu.
Bill Tom'a aniden vurdu.
Eve erken gel, Bill.
Ve Bill Gates
Bill büyük bir dövüşçü.
Bill, kapıya cevap ver.
Haydi, Bill.
Bill tam bir geri zekalı.
Bill saatlerce ağlamaya devam etti.
Bill televizyonu açtı.
- Bill sigarayı bıraktı.
- Bill sigarayı kesti.
Bill denizin yanında yaşıyor.
- Bill bisiklete binebilir.
- Bill bisiklet sürebilir.
Merhaba, Bill. Nasılsın?
- Bill, Japonya'daydı.
- Bill Japonya'daydı.
Bill matematikte iyidir.
- Bill benim en iyi arkadaşımdır.
- Bil benim en iyi arkadaşımdır.
- Bill benim en iyi arkadaşım.
Bill, Bob'tan daha hızlı koşar.
Bill bir hırsız tarafından öldürüldü.
John Bill'den daha zeki.
Bill Clinton suçlamayı reddetti.
Bill Gates, Microsoft'u kurdu.
Bill her zamanki gibi okula geç kalmıştı.
Bill benden iki yaş daha büyük.
Onlara Bill Anders katıldı.
Bill gelecek hafta geri gelecek.
Bill gerçekten çok fazla içer.
Bill Japoncayı biraz konuşabilir.
Bill sınav hakkında sinirli.
Bill omuzumu yavaşça vurdu.
Bill bana bir bardak su getirdi.
Bill sık sık parka gider.
Bill Mary'ye aşık gibi görünüyor.
Bill o adam tarafından öldürüldü.
Bill suçu işlemedi.
Tom Bill'den daha yavaş konuşur.
Bill New York yolunda.
Bill günaşırı balık tutmaya gider.
Bill Gates, Microsoft'un kurucusudur.
Bill sık sık sözlerini tutmaz.
Bill, bu gece beni ara.
Bill bana bu kitabı getirdi.
Bill Clinton suçsuz bulundu.
Ona karşı nazik ol, Bill.
Bill ve Joan şekeri aralarında paylaştırdılar.
Bill, haklı olduğunu haykırdı.
Bill senin gibi uzun değil.
Bill'in nereye gittiğini kimse bilmiyor.
Bill, şu ana kadar Spot'u yürüyüşe çıkardın mı?
Bill iki kardeşin daha zeki olanıdır.
Bill Bob'tan daha hızlı koşabilir.
Bill Bob kadar uzun değil.
Bill, gezisi için bir kenara yüz dolar koydu.
Tom çoktan burada, ama Bill henüz gelmedi.
Bu koleksiyonculardan bir tanesi de Bill Gates
Hem Bill hem de Mac bilgisayarları çok seviyor.
Bill kardeşinden tamamen farklıdır.
Bill diğer insanlarla asla tartışmaz.
Bill Florida'dan bütün yolu geldi.
Tom Bill kadar hızlı koşmaz.
"Bill Japonya'da mıydı?" "Evet, öyleydi."
Bill, Jack kadar uzun boylu.
Bill Gates dünyanın en zengin adamı.
Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Bill geçen sonbaharda beni görmeye geldi.
Bill Clinton'un vergileri yükselteceğini söyledi.
Jack ve Bill çok iyi arkadaşlardı.
Bill Gates de Da Vinci'nin bazı notlarını topluyor
Şu anda hem Tom hem de Bill tenis oynuyorlar.
Tom zaten burada ama Bill henüz gelmedi.
Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.
Ben eve gittim ve Bill ofiste kaldı.
Bill boğulan çocuğu kurtarmak için nehre daldı.
Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
Tom, Bill'den daha yavaş konuşur.
Sınıftaki hiçbir erkek çocuğu Bill kadar uzun değil.
Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.
Bill, bir tabanca ile öldürüldü.
Bill Clinton Monica Lewinsky ile olan ilişkisini açıklamak isterken muğlak bir dil kullandı.
Benim adım William ama sen bana Bill diyebilirsin.