Examples of using "поездку" in a sentence and their turkish translations:
Yolculuğunu iptal etmelisin.
Tom seyeahatını iptal etti.
Seyahat süresince yağmur yağdı.
Geziyi iptal etti.
Tom bir gezi planlıyor.
Tom gezisini iptal etti.
Tom gezisini iptal etmek zorunda kaldı.
Neden gezini iptal ettin?
O geziyi kim planladı?
Seyahati erteleyebilir miyiz?
Gezimizi ertelemek zorunda kaldık.
Onlar seyahati iptal etmek zorunda kaldı.
Şu an için geziyi dondurmak zorunda kaldım.
Seyahat için yeterli paran var mı?
O, Paris'e bir yolculuk yaptı.
Tom Boston'a bir gezi yaptı.
Ben Paris'e gezi yaptım.
Neden gezimizi iptal ettik?
O, Meksika'ya gitmeyi erteledi.
Geziniz ne zaman başlıyor?
Tom gezisini niçin iptal etti.
Tom, Avrupa'ya bir gezi planlıyor.
Tom, Japonya'ya bir gezi planlıyor.
Los Angeles'a olan geziyi iptal etmeliyim.
Hastalık onun gezi planlarını engelledi.
Tom Boston'a ücretsiz bir gezi kazandı.
Onu yolculuğu iptal etmesi için ikna etmek zordu.
Gezinde kaç tane valiz alıyorsun?
Tom ve Mary gezilerini ertelemek zorunda kaldılar.
Tom Avustralya gezisini erteledi.
O, Tunus'a ücretsiz bir gezi kazandı.
Yağmur yağarsa, geziyi iptal edeceğiz.
Yarın yağmur yağarsa tur iptal edilecek.
New York'a bir yolculuk planlıyoruz.
Tom Boston'a yolculuğunu erteledi.
Boston'a olan gezimi iptal ettim.
Tom, Avustralya'ya ücretsiz bir gezi kazandı.
- Boston'a ücretsiz seyahat kazandım.
- Boston'a bedava tatil kazandım.
O, yolculuk için para biriktirdi.
Yolculuğunu ertelemeni istiyorum.
Los Angeles gezimi iptal etmeliyim.
Mary Japonya'ya gitmek için para biriktiriyor.
Japonya'ya seyahatimizi iptal etmeliyiz.
Yurt dışında bir yolculuk için para biriktiriyor.
Büyükannem, Boston'a gidiş ücretimi ödedi.
Bir sonraki gezide beni de seninle birlikte götür.
Paskalya Adası'na on günlük bir seyahate gittim.
Tom Avustralya'ya gitmek için para biriktiriyor.
Tom, Avustralya'ya gidebilmek için para biriktiriyor.
Tom, Avustralya'ya olan gezisini iptal etmek zorunda kaldı.
Tom ve Mary, Avrupa'ya bir yolculuk planlıyorlar.
Tom, Mary ile Avustralya'ya bir gezi planlıyor.
O ani hastalığı nedeniyle yurt dışına seyahat etmekten vazgeçti.
Seyahatim için yeterli param yok.
Kötü hava nedeniyle gezimi erteledim.
İngiltere'ye olan gezimi havalar ısınana kadar erteleyeceğim.
Tom gezisini iptal etti.
Gazetemizi alın ve Hmelnitski'ye gezi kazanın!
Arkadaşlarıyla on günlük bir Avrupa gezisine çıktı.
Tom'un Boston'a seyahat etme şansı vardı.
O, gelecek hafta Londra'ya bir iş gezisi yapacak.
O, Avrupa'ya geziye gitti.
Havalar daha sıcak oluncaya kadar seyahatimi erteleyeceğim.
Amcam beni kırsalda gezmeye götürdü.
Tom ve Mary Avustralya gezilerini iptal etmek zorunda kaldılar.
Hava ısınıncaya kadar İngiltere'ye olan ziyaretimi erteleyeceğim.
Geçen yaz Paris'i ziyaret ettiğimi asla unutmayacağım.
Bir iş gezisine gidiyorum.
Bu hafta sonu küçük bir gezi yapmak istiyorum.
Bu yaz yurt dışına gitmeyi bekleme.
O gelecek hafta Londra'ya bir iş gezisi yapacak.
Kahve içerken İtalya'ya bir yolculuk için planlarımızı görüştük.
Kampa son gittiğinde Tom bir sürü sivrisinek ısırıklarına maruz kaldı.
Londra ziyaretlerini iptal ettiler.
Söylemek istiyorum: "Afganistan gezisi ve protezlerim için teşekkürler!"
Tom Avustralya'ya yaptığı iş gezisinden dönerken Boston'da durdu.
Bir iş gezisi için 5 gün Boston'a gittim.
Tom Boston'a yolculuğun hakkında sana soru sormak istiyor.