Examples of using "обеда»" in a sentence and their turkish translations:
Öğle yemeğinden sonrası senin için uygun mu?
Bu öğleden sonra beni ara.
- Öğle yemeğini bekliyorum.
- Öğle yemeği için bekliyorum.
Öğle yemeği zamanıydı.
Öğle yemeğine yarım saat var.
Öğleden sonra hava düzelecek.
Öğle yemeğinden sonra oyuna devam edelim.
Bu öğleden sonra yağmur yağacak.
Bu öğleden sonra boş musun?
Öğle yemeğinden sonra seni ararım.
Öğle yemeğinden sonrası senin için uygun mu?
Babam akşam yemeğinden sonra gerindi.
Öğle yemeğinden sonra yürüyüşe gittik.
Akşam yemeğinden sonra çalışmaktan nefret ederim.
O öğle yemeğinden sonra okur.
Öğle yemeğinden sonra döneceğim.
Tom öğle yemeğinden sonra ayrıldı.
Öğle yemeğinden sonra yürüyüşe gidelim.
Öğleden sonra yağmur yağacak.
Tom akşamüstü geri dönecek.
Öğleden sonra ayrılıyorum.
Bu öğleden sonra başlayacağız.
Tom öğle yemeğinden sonra geliyor.
Öğle yemeği zamanı.
Öğle yemeğinden sonra biraz uyuyacağım.
Ekmek olmazsa yemek olmaz.
Bu öğleden sonra evde olacak mısın?
Bu öğleden sonra toplantımız var mı?
- Bu öğleden sonra bir toplantımız var.
- Bu öğleden sonra bir görüşmemiz var.
- Biz öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
- Öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
Akşam yemeğinden sonra, o genellikle uyur.
O, öğle yemeğinden sonra bir puro içti.
Öğleden sonra o her zaman boştur.
Öğleden sonra bir röportaj vereceğiz.
Akşam yemeğinden sonra Japonca çalıştı.
Öğle yemeğinden sonra yürüyüşe çıkmaya ne dersin?
Öğle yemeğinden sonra uzun bir şekerleme aldım.
Dün öğleden sonra uyudun mu?
Akşam yemeğinden sonra radyo dinlerim.
- Öğleden sonra biraz çalıştım.
- Öğleden sonra bir müddet çalıştım.
- Öğleden sonra bir süre çalıştım.
Onlar öğle yemekleri için sabırsızlar.
O, öğle yemeğinden sonra okumayı sürdürdü.
Öğle yemeğinden sonra dinlenebiliriz.
Öğle yemeğinden sonra bu konuyla ilgilenelim.
Neyse sorun değil. Öğle vakti.
Bu öğleden sonra yağmur yağdı.
Tom bu öğleden sonra ayrılıyor.
Onu öğle yemeğinden sonra yapacağım.
Öğle yemeğinden sonra yağmur yağabilir.
Bu öğleden sonra yağmur yağacağını düşünüyor musun?
Öğle yemeğinden sonra Tom'la konuşabileceksin.
Öğle yemeğinden sonra seni görmek istiyorum.
Bu öğleden sonra üç saat uyudum.
Yarın öğleden sonra boş musun?
O, dün öğleden sonra meşguldü.
Hava durumu spikeri öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.
İşimi öğlen yemeğinden önce bitirmek istiyorum.
Öğle yemeğinden sonra bir fincan kahveye ne dersin?
Biz cuma öğleden sonra boş muyuz?
Öğle yemeğini yedikten sonra Tom'un sık sık uykusu gelir.
Öğle yemeği vakti olduğunu düşündüm.
Tom raporumuzu öğle yemeğinden önce istiyor.
Öğleden sonra kestirmek isteyebilirsin.
- Şimdi öğlen yemeği zamanı.
- Öğle yemeği zamanı.
Bu öğleden sonra tenis oynayalım.
Bu öğleden sonra bir ses sınavım var.
Sanırım bu öğleden sonra uğrayabilirim.
Öğle yemeğinden hemen sonra şekerleme yapmayı severim.
Bu öğleden sonra muhtemelen yağmur yağacak.
Tom öğleden sonra çoğunlukla boştur.
Öğle yemeğinden sonra ofise döndüm.
- Akşam yemeğinden sonra sahilde yürüyelim.
- Akşam yemeğinden sonra kumsalda yürüyelim.
Öğle yemeği yemek için iyi bir yer biliyor musunuz?
- Dün öğleden sonra gökyüzü birden karardı.
- Dün öğleden sonra gökyüzü aniden karardı.
Öğle yemeği zamanıydı.
Tom muhtemelen öğle yemeğinden sonra meşgul olacak.
Tom öğle yemeğine kadar yatakta kaldı.
Tom'un öğlene kadar uyuduğunu sanıyordum.
Öğleden sonra boş musun?
Bu öğleden sonra okulda ne yapıyorsun?
"Akşam yemeğinden sonra ders çalışacak mısın?" "Evet, çalışacağım."
Bu öğleden sonra yağmur yağmayacağını sanıyorum.
Eğer istersen beni bu öğleden sonra ara.
Öğle yemeğinden sonra canın ne yapmak istiyor.
Bu öğleden sonra yağmur yağacağını sanmıyorum.
Dün öğleden sonra Boston'a vardım.
Bu öğleden sonra seni tekrar göreceğim.
Bu öğleden sonra bahçeyi sulayacağız.
Öğle yemeğinden önce asla bira içmem.
Tom bu öğleden sonra Mary ile buluşuyor.
Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz?
Ben genellikle öğle yemeğim saatinde gazete okurum.
Tom öğle yemeğinden hemen sonra seni aramayı planlıyor.
Bu öğleden sonra yüzmeye gitmek istiyoruz.
Tom'un bu öğleden sonra bir randevusu var.
Tom öğle yemeği yemeyi reddetti.
Tüm öğleden sonradır burada oturuyorsun. Birini mi bekliyorsun?
Mümkünse, Pazartesi öğleden sonra gel.
Yarın öğleden sonra istediğin zaman gelebilirsin.