Examples of using "нисколько" in a sentence and their turkish translations:
Hiç umurumda değil.
Ben biraz yorgun değilim.
Tom biraz yorgun değildi.
Bütünüyle abartmıyorum.
Ben azıcık şaşırmadım.
Hiç korkmuyorum.
Biraz korkmuyorum.
Tom biraz endişeli değil.
Asker zerre kadar ölmekten korkmuyordu.
Tom yılanlardan hiç korkmaz.
Bunu hiç sevmiyorum.
Hiç sorun değildi.
En azından o beni korkutmuyor.
Bundan hiç şüphem yok.
Tom'u zerre suçlamıyorum.
Hiç şaşırmadı.
Kesinlikle buna pişman değilim.
Ben en azından işimi kaybetme konusunda endişeli değilim.
Tom Mary'nin davranışına biraz şaşırmadı.
- Tom tavsiyemi zerre umursamıyor.
- Tom önerimi hiç takmıyor.
Hiç endişeli değilim.
O hiç dürüst değil.
Zerre kadar şaşırmadım.
Tom biraz değişmedi.
Ben hiç de yorgun değildim.
Tom'un benimle ilgili ne düşündüğüyle zerre kadar ilgilenmiyorum.
Tom, Mary'nin ne kadar iyi yüzebildiğine biraz şaşırmadı.
Yaşamanın maliyeti hiç azalmadı.
O beni azıcık korkutmuyor.
Tom'un cevabı bildiği hakkında aklımda hiç şüphe yoktu.
Yaşlı adama hiçbir şekilde inanmadım.
Onu gördüğümden beri biraz değişmedi.
Tom'un doğru kararı vereceğine dair aklımda hiç şüphe yoktu.
Diet yaptığını söylese de Tom hiç kilo vermedi.
- "Bazen sana uğramamın bir sakıncası var mı? " "Hayır, hiç. "
- "Bazen sana telefon etmemin bir sakıncası var m?" "Hayır, hiç."
Biraz yorgun değildim.
Onlardan hiç hoşlanmıyorum.
Onun samimiyetinden şüphem yok.
Hiç korkmadım.
Onun bizim düğünümüze geleceğine olmuş gözüyle bakıyorum.
Büyükbabama hiç inanmıyordum.