Examples of using "страшно" in a sentence and their turkish translations:
O korkutucu muydu?
Korkuyor musunuz?
Ben çok yorgunum
Şimdi korkuyor musun?
Gerçekten tüyler ürpertici!
O, korkutucu değil.
Korkuyor musun?
Biraz korkuyorum.
Sen korkuyorsun.
Başta korkmuştum.
Oldukça korkutucu bir uçurum!
Ucu ucunaydı!
O, çok korkutucu olacak.
Korkmuyorum.
Bu çok korkutucu!!!
Şimdi korkuyorum.
O çok korkutucu.
Gece korkuyorum.
- Feci acıktım.
- Karnım acayip aç.
Korku korkutucudur.
O korkutucu değil miydi?
Tom korkuyor.
O tüyler ürpeticiydi.
Bu korkutucu değil.
Biz gerçekten korkuyoruz.
Çok kızdım.
O gerçekten korkutucuydu.
Bu o kadar korkutucu değil.
Bu onun için dehşet verici bir travmaymış.
Biz korktuk.
Korkmaya başlamıştı.
Korkuyorum.
O oldukça korkutucuydu.
Korkunç, değil mi?
Tom korkmaya başladı.
Tom korkuyor mu?
Onlar korkuyorlar.
Biraz korkmuyorum.
Herkes korkuyor.
Korktuğumu söylemedim.
Kızlarla konuşmaktan korkar mısın?
Tom, korktuğunu itiraf etti.
Ben hiç korkmuyorum.
Korktuğunu biliyorum.
- Korkmuyor musunuz?
- Korkmuyor musun?
Gerçekten korkuyorum.
Hendeğin üzerinden atlamaya korkuyorum.
Hepsi korktu, ben hariç.
- Biz korktuk.
- Korkmuştuk.
Tom biraz korkmuş değildi.
Onlar korktular.
Hepimiz korkmalıyız.
Mary korkmuştu.
Bu film çocuklar için korkutucu.
Korkan tek kişi sen değilsin.
Tom korktuğunu söyledi.
Susan dehşete kapılmıştı.
Korkmuyor musun, Tom?
Neredeyse hiç korkmam.
Tom korktuğumu biliyordu.
Tom korktuğunu itiraf etti.
Korkuyor musun?
Kimse neden bu kadar korktuğumu anlamıyor.
Ya öcü değil ki bu karantina
Korkuyorum.
Korkmuyorum.
Hepimiz korkuyoruz.
Çok korkuyorum.
Korktum.
Tom gerçekten sinirlendi.
Onlar korkmuyorlar.
Aslında biraz korkuyorum.
Biz sadece korkuyoruz.
Biz korkmuyoruz.
Evde yalnız olduğum zaman korkuyorum.
Mary korkmuş olduğunu itiraf etti.
Ben kendim de korkuyorum.
Hız treni gerçekten korkutucuydu.
O gerçekten korkutucu.
- Tom çok hiddetli hale geldi.
- Tom çok hiddetlendi.
Tom korkuyor muydu?
Tom bana korktuğunu söyledi.
Tom korkuyor gibi görünüyor.
Tom mağaraya girmekten çok korkuyor.
Tom, Mary'ye korktuğunu söyledi.
Çok korkuyorum.
Tom gerçekten korktuğunu söyledi.
Onlar korkmadılar.
Tom korkmuş olduğunu itiraf etmek istemiyordu.
Hiç bu kadar korkmamıştım.
Onlar neyden korktular?