Examples of using "ненависти" in a sentence and their turkish translations:
Avrupalılara kin ve nefret duymadan
hırs, ego , kin ve nefretten ibaret
davranmamız gerekiyor.
Neden bu kadar çok nefret?
İnsanlar nefret dolular.
Nefret ve şiddete hayır de.
Daha nefret dolu hissetikçe de...
hepimiz nefrete karşıyız
Kendinizden nefret etmeyin.
Nefret hakkında bir kitap yazdım.
Nefreti çok geniş bir çapta tanımlıyorum
aslında nefretin en temelinde yatan bir gösteri:
- Hatred'in ne anlama geldiğini bilmiyorum.
- Hatred'in anlamını bilmiyorum.
Nefret dolu bir canavardım ben aslında.
ortaya çıkarmam, anlamam ve düzeltmem gereken
bu toplulukların inanılmaz hikâyelerini dinlerken bile
Kendimden nefret etmiyorum.
çevremizdeki dünya tarafından nefretin öğretildiğini söylüyor.
Tom senden nefret etmiyor, Mary.
Artık Tom'dan nefret etmiyoruz.
Ben hiç kimseden nefret etmiyorum.
yapmamız gereken diğer şey kurum ve düzenlemelerimizde
Kız kardeşimden nefret etmiyorum.
Erkek kardeşimden nefret etmiyorum.
yani o Yunanlılara kin ve nefret duymadan
Lao Gan Ma ve benim bir aşk-nefret ilişkimiz var.
Tom, Mary'den nefret etmiyordu.
Tüm akıl ve duygularınızı nefret sellerinde yok etmişsiniz.
Tom'dan artık nefret etmiyorum.
Mary senden nefret etmiyor, Tom.
Ben hayvanları sevdiğim için değil ama bitkilerden nefret ettiğim için bir vejetaryenim.
çünkü anlamam gereken yalnızca kendi nefret ve zalimliğim yerine