Examples of using "против" in a sentence and their turkish translations:
İtiraz ediyor musun?
Ben buna karşıyım.
Onlar buna karşı oy kullandı.
Tom buna karşı oy kullandı.
- Sakıncası var mı?
- Bir sakıncası var mı?
Ben ona karşıyım.
Tom sana karşı oy kullandı.
Hayır oyu veriyorum.
- Boşa kürek çekme.
- Akıntıya karşı yüzme.
Bu insanlığa karşı bir suçtur!
Bu insanlığa karşı bir suçtur.
Tom yürümeyi dert etmez.
Beklemenin sakıncası var mı?
Sana karşı oy verdim.
Hastings Savaşı'nda savaştılar .
- Biz savaşa karşıyız.
- Savaşa karşıyız.
Bu kurallara aykırıdır.
- Benim için fark etmez.
- Benim için sakıncası yok.
Savaşa karşıyım.
Şans benden yana değil.
Evliliğe karşıyım.
Kürtaja karşı mısınız?
Herkes bana karşı.
- Kim aynı fikirde değildi?
- Kim katılmadı?
Herkes ona karşı mı?
Tom ona karşı.
Herkes bana karşı değil!
- Sigara içmeye karşı mısınız?
- Sigaraya karşı mısın?
Tom sigara içmeye karşı.
O, onun aleyhine tanıklık etti.
- Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
- O ırksal ayrımcılığa karşıdır.
Benim ona hiç itirazım yok.
O, bu girişime karşı çıkıyor.
- Benim için sakıncası yok.
- Benim için hava hoş.
- Benim için sorun değil.
Tom Mary'nin aleyhinde tanıklık etti.
Bana karşı neyin var?
Ona karşı neyin var?
Buna karşı olduğunu biliyordum.
Akıntıya karşı kürek çekiyorduk.
Hadi akıma karşı yüzmeye çalışalım.
Neden hükümete karşı protesto ediyorsunuz?
Bunun lehinde mi yoksa aleyhinde misin?
İnsanlar krala karşı ayaklandı.
- Planına karşı değilim.
- Planınıza karşı değilim.
İşkence insanlığa karşı bir suçtur.
Bize karşı neyin var?
Onlara karşı neyin var?
Doğanın yasalarına karşı gelemezsiniz.
Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
O fikre karşı çıktım.
Plana neden karşısın?
ve zorluklara karşı gelmiş.
Bu konuda hiçbir şey yapamazdınız.
insanoğlunun çıkarlarına karşı faaliyette.
hepimiz nefrete karşıyız
size karşı büyü yapabilirdi
Rüzgara karşı yelken açtık.
Tamamen ona karşıyım.
Yeşiller her şeye karşıdır.
Benim annem sigara içmeye karşıdır.
Ben onu hiç düşünmüyorum.
Avusturya, Avustralya'ya karşı oynadı.
- Bu delil bana karşı.
- Bu delil benim aleyhime.
Lincoln köleliğe karşı idi.
- Ben bu projeye karşıyım.
- Bu projeye karşıyım.
O, ırkçılığa karşı çıkar.
- Ben idam cezasına karşıyım.
- Ölüm cezasına karşıyım.
Onların hepsi bana karşı.
Hepiniz bana karşısınız.
- Ebeveynlerim evliliğe karşı.
- Annem ve babam evliliğe karşı.
İşçiler yeni plana karşı.
Kimse ona karşı oy kullanmadı.
Tekne akıntıya karşı gidiyor.
İnsanlar işgalcilere karşı yükseldi.
Bunu destekliyor musunuz yoksa karşı mısınız?
Tom ona itiraz etti.
Ben bu fikre karşı çıkmalıyım.
Benim fikrime itiraz ediyor musun?
Üç kişi fikre karşı oy kullandı.
Lincoln köleliğe karşı çıktı.
- O, tekellere karşıydı.
- Tekellere karşıydı.
Ben savaşın her türüne karşıyım.
Tom eşcinsel evliliklere karşıdır.
Ben ona karşı oy verdim.
Ayı spreyi işe yarar mı?
Önerinin lehinde mi yoksa aleyhinde misin?