Examples of using "музыки" in a sentence and their turkish translations:
Müziğin önemi küçümsenmiştir.
Mary müzik öğretmenidir.
Müzik yoktu.
Tom bir müzik öğretmeni.
Müziğin yaşı yoktur.
Dersimiz müzik.
Tom müzik teorisi okudu.
dil, sanat, müzik
O, müziği deli gibi seviyor.
Rüzgar çanlarının sesini seviyorum.
Bu müzik beni hasta ediyor.
Bay Johnson harika bir müzik öğretmenidir.
O manyağın bir hayranı değilim.
Ben bu şarkının yavaş ritminden hoşlanıyorum.
Müziksiz hayat bir hata olurdu.
Müziksiz yaşayamam.
Tom bir klasik müzik festivaline gitti.
Mary bir orta çağ müzik festivaline gitti.
Müziksiz hayat düşünemem.
fakat müzikten ötürü odaklanamıyor.
Müzik olmadan, dünya sıkıcı bir yer olurdu.
Bu müzik bana bir baş ağrısı veriyor.
Müzik alanında hiç kimse bu genç kadın eşit değildir.
O müzik eğitimi amacıyla Avusturya'ya gitti.
Bugün popun kraliçesi Kylie Minogue'un doğum günü!
Bu ülkeye müzik eğitimi amacıyla geldim.
Müzik öğretmenim, benim yemek yapmayı bildiğime şaşırdı.
İngilizceyi müziğe tercih ederim.
Swing müzik jazz'ın yeni bir formuydu.
Çok sayıda öğrenci müzik eğitimi yapmak amacıyla Avrupa'ya gider.