Translation of "меру" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "меру" in a sentence and their turkish translations:

Всё хорошо в меру.

Her şeyde ölçü.

Я свою меру знаю.

- Ne zaman dur diyeceğimi bilirim.
- Ne zaman yeter diyeceğimi biliyorum.
- Ne zaman tamam diyeceğimi bilirim.

Пить лучше в меру.

Aşırıya kaçmadan içki içmek daha iyidir.

Если пить в меру, алкоголь не вреден.

Ölçülü içilirse, alkol zararlı değildir.

Я буду работать в меру своих возможностей.

İşi elimden geldiğince yapacağım.

Я сделал эту работу в меру своих способностей.

Yeteneğim dahilinde işi en iyi şekilde yaptım.

Я пытаюсь поддержать существование в меру своих возможностей.

Elimden geldiğince yaşatmaya çalışıyorum.

Есть другой способ определить меру Габриэля-Ройтера, который, может быть, более интуитивный.

Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.

Пиво не так уж вредно, по крайней мере, если пить в меру.

Bira en azından aşırıya kaçmadan gerçekten çok sağlıksız değildir.

Всякая пища и питья вкусны и полезны, но надо знать время, место и меру.

Bütün yiyecek ve içecek çeşitleri lezzetlidir ve senin için yararlıdır, ama ne zaman, nerede ve hangi kalite olduğunu bilmek zorundasın.