Examples of using "мал" in a sentence and their turkish translations:
Sözlük küçük.
Çok küçüksün.
Dünya küçük.
- Sinek küçüktür, ama mide bulandırır.
- Sinek küçüktür, mide bulandırır.
O küçük, ama güçlüydü.
Bu masa Tom için çok küçük.
Tek başına yüzmeye gidemeyecek kadar çok genç.
Tom oraya yalnız gidemeyecek kadar çok genç.
O bisiklet senin için çok küçük.
Bu masa Tom için çok küçük.
Tom bunu yapmak için çok küçük.
Masa Meg için çok küçük.
Yaşadığım şehir oldukça küçük.
Tom tek başına oraya gidemeyecek kadar çok genç.
Küçük tencerenin uzun kolları var.
Bu ceket benim için çok küçük.
Çok küçüktüm.
Tom oy vermek için çok genç.
O çok küçük mü?
Tom anlamayacak kadar çok genç.
Tom'un ailesi onun kendi başına yaşayamayacak kadar genç olduğunu düşünüyordu.
Tom yalnız bırakılmayacak kadar çok genç.
Tom bira içmek için çok genç.
Tom onu yapmak için çok genç.
Tom gerçeği bilemeyeceği kadar çok genç.
Sigara içmek için çok genç değil misin?
Tom yalnız seyahat etmek için çok genç.
Tom hâlâ okula gidemeyecek kadar çok genç.
Tom bunu anlamak için daha çok küçük.
Tom geceleri kendi başına dışarı çıkmak için çok genç.
Oraya yalnız gidemeyecek kadar çok genç.
Tom içmek için çok genç.
Tom hâlâ bunu yapmak için çok genç.
Tom bir araba süremeyecek kadar çok genç.
Onu yapamayacak kadar çok gencim.
Tom'un yaşı hâlâ içki içemeyecek kadar küçük.
Evin yeri iyi, ama sorun benim büyük ailem için çok küçük olması.
Sürgülü hesap cetvelinin ne olduğunu bilmek için çok gençsin.
Tom araba kullanmak için hala çok genç.
Tom bira içmek için hâlâ çok genç.
- Onu yapamayacak kadar gençsiniz.
- Bunun için çok gençsin.
Sanırım çok gençsin.
- Onu yapmak için henüz çok gencim.
- Henüz onu yapamayacak kadar gencim.
- Tom bira alamayacak kadar çok genç.
- Tom bira satın alabilmek için çok genç.
Tom okula gitmek için çok küçük.
Tom araba sürmek için çok genç.
- Onu yapmak için fazla gençsin.
- Onu yapamayacak kadar gençsiniz.