Examples of using "котёнка" in a sentence and their turkish translations:
Kedi yavrusuna "jaguar"diye seslendi.
Benim kızım bir yavru kedi istiyor.
Kedi yavrusuna Tama adını verdim.
Kaplan yavrusu büyük bir kedi yavrusu gibi görünüyordu.
Kayıp kediyi henüz bulmadık.
Tom ve Mary yetim kalmış yavru bir kediyi kurtardı.
Kedi yavrusunun kuyruğunu çekmek Mary'nin yaramazlığıydı.
- Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- Sonunda başka bir yavru kedi seçti.
- Kedi yavrusuna Tama adını verdim.
- Ben kediye "Tama" adını verdim.
Dünya çapında, gazeteler ve televizyon istasyonları Koko ve onun yavrusunun hikayesini anlattı.
Dedem ve ninem yavru kediye her gün bolca süt verdi ve kedi kısa sürede büyüyüp semirdi.