Translation of "котёнка" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "котёнка" in a sentence and their turkish translations:

Она назвала котёнка "Ягуар".

Kedi yavrusuna "jaguar"diye seslendi.

Моя дочь хочет котёнка.

Benim kızım bir yavru kedi istiyor.

Я назвал котёнка Тама.

Kedi yavrusuna Tama adını verdim.

Тигрёнок был похож на большого котёнка.

Kaplan yavrusu büyük bir kedi yavrusu gibi görünüyordu.

Мы ещё не нашли потерявшегося котёнка.

Kayıp kediyi henüz bulmadık.

Том и Мэри спасли осиротевшего котёнка.

Tom ve Mary yetim kalmış yavru bir kediyi kurtardı.

Мэри дёргала котёнка за хвост, хулиганка.

Kedi yavrusunun kuyruğunu çekmek Mary'nin yaramazlığıydı.

В конце концов она выбрала другого котёнка.

- Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- Sonunda başka bir yavru kedi seçti.

- Я назвал котёнка Тама.
- Я назвал кошку Тама.

- Kedi yavrusuna Tama adını verdim.
- Ben kediye "Tama" adını verdim.

Газеты и телестанции по всему свету рассказали историю Коко и её котёнка.

Dünya çapında, gazeteler ve televizyon istasyonları Koko ve onun yavrusunun hikayesini anlattı.

Бабушка с дедушкой каждый день вдоволь поили котёнка молоком, и вскоре котёнок раздобрел.

Dedem ve ninem yavru kediye her gün bolca süt verdi ve kedi kısa sürede büyüyüp semirdi.