Examples of using "узнали" in a sentence and their turkish translations:
Onlar seni tanıdı.
Biz seni tanıdık.
Biz onları tanıdık.
Biz onu tanıdık.
Onlar onu tanıdı.
Onlar nasıl buldular?
Onlar seni tanır mıydı?
Herkes onu tanımıştı.
Tom'u tanıdık.
Onlar Tom'u tanıdılar.
Biz onu tanıdık.
Onlar onu tanıdı.
Onların nasıl bildiğini biliyor musun?
Onlar senin hakkında nasıl öğrendi.
Çok geçmeden gerçeği öğrendik.
Birbirlerini tanıdılar.
Onların nasıl bulduğunu bilmiyorum.
birbirimizi tanıdık.
hala öğrenemedik mi?
Onu ondan öğrendin mi?
Tom'u tanımazlardı.
Biz Tom'dan çok şey öğrendik.
İnsanlar o konuyu nasıl öğrendiler?
Onun, onun babası olduğunu öğrendik.
Onun kim olduğunu asla bilmiyorduk.
biz bunu 1980 yılından sonra öğrendik
Tom'u tanıdın mı?
Biz haber aldık.
Gerçeği asla ortaya çıkaramadılar.
Tom onun ebeveynlerinin öğrenmesini istemiyordu.
Tom onun ebeveynlerinin öğrenmesini istemiyor.
Mary onun ebeveynlerinin öğrenmesini istemiyordu.
Onlar nasıl bildiler?
Annem ve babam okulu asmış olduğumu öğrendiler.
Biz çok şey öğrendik.
İnsanlar bunun devam ettiğini nasıl anladı?
Onları tanıdın mı?
Onu tanıdın mı?
Birbirimizi tanımadık.
Bu balığı sevdiğimi nereden biliyorsun?
neden kolay virüs taşıdıklarını öğrendik
taşın 4 milyon yıllık olduğunu öğrendik
Tom ve Mary bizden ne öğrendi?
Ay'ın dünyanın çevresinde döndüğünü öğrendik.
Onlar öğrenirse beni öldürürler.
Güvenilir kaynaklardan onun hakkında bilgi edindim.
İngilizcenin uluslararası bir dil olduğunu öğrendik.
Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.
Parayı çalanın Tom olduğunu nasıl anladınız?
Biz asla sebebini bulmadık.
Polis nasıl öğrendi?
Onu tanıdın mı?
Tom'u tanır mıydın?
Gizem hakkında asla net bir açıklama yapmadık.
Tom'u tanıdın, değil mi?
Beni nasıl tanıdın?
Onu nasıl öğrendin?
Gerçeği ne zaman öğrendin?
Bu balığı sevdiğimi nasıl öğrendin?
Tom ve Mary'nin birbirini tanıdığını sanmıyorum.
Oynayarak, çok şey öğrendik.
Herkesin bilmesini istemiyorsun, değil mi, Tom?
Sen nasıl öğrendin?
Biz ne olduğunu ya da neden olduğunu hiç öğrenmedik.
Domuzcuk, yaşlı domuzun nasıl öldüğünü bilselerdi homurdanıyordu.
Onun hakkında nasıl öğrendiniz?
Sen Tom'u tanımazdın.
Tom'un nerede olduğunu nasıl öğrendin?
Onları tanıdığını düşündüm.
Onu tanıdığını düşündüm.
Onu tanıdığını düşündüm.
Tom'u tanıdığını düşündüm.
Onun hakkında ne zaman öğrendin?
Tom'u tanıyacağını düşünüyor musun?
- Tatoeba projesini nasıl öğrendin?
- Tatoeba projesinden nasıl haberdar oldunuz?
Kanadalı olduğumu nasıl bildin?
Biz okulda Portekizli Pedro Alvares Cabral'ın Brezilya'yı keşfettiğini öğrendik.
Tom ebeveynlerinin onun sarhoş olduğunu öğrenmesini istemiyor.
Beni tanıdığını düşündüm.
Toplantının ne zaman başlayacağını öğrendin mi?
- Ve onu kimden öğrendin?
- Ve onu kimden öğrendiniz?
Ne zaman öğrendin?
Ne öğrendin?
- Ne öğrendin?
- Ne keşfettin?
Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk.
Bu yer hakkında nasıl öğrendin?
Nerede yaşadığımı nasıl buldun?
Bizi tanıdığını düşündüm.
Tom'un nerede yaşadığını nasıl öğrendin?
Nasıl oldu da bunu bildin?
Bostonlu olduğumu nasıl bildin?
yardımsever de bir insandı. Biz bu durumu başka yeşilçam devinden öğrendik
Tom'un evinde olduğumuzu nereden bildin?
Onu görsen Tom'u tanır mısın?
Tom gerçeği öğrenmeni istemiyor.
Şimdiye kadar Tom'la ilgili ne öğrendin?
Sen bunu şimdi yeni mi keşfettin?
Şu insanlardan herhangi birini tanıyor musun?
Tom ve ben yıllardır birbirimizi görmesek de birbirlerimizi tanıdık.