Examples of using "понимал" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary'yi anladı.
Anlamadım.
Seni hiç anlamadım.
Onu hiç anlamadım.
Onları hiç anlamadım.
Onu hiç anlamadım.
Ben onu hemen hemen hiç anlayamadım.
Ben bunu hiç anlamadım.
Başlangıçta bir şey anlayamadım.
Ben onu hiç anlamadım.
Tom'u hiç anlamadım.
Tom beni anladı.
Tom onu anladı.
Ben temel olarak Tom'un haklılığını anlıyordum.
Tom ne olduğunu anlıyor gibi görünmüyordu.
Tom anlamadı.
Seni her zaman anladım.
Ben gerçekten anlamadım.
Diğerlerini değiştiremeyeceğimi biliyordum.
Diferansiyel denklemler kavramını anlamadı.
Beni anlayan birine ihtiyacım var.
Ne istediğimi anlaman önemli mi?
Tom, Mary'yi anlamadı.
Tom'un Mary'yi neden bu kadar çok sevdiğini asla anlamadım.
Senin anlaman önemli.
Ben bunu anlamadım.
Tom'un neden o şekilde davrandığını anlamadım.
Ben onu hemen hemen hiç anlayamadım.
Tom'un neden Boston'dan hoşlanmadığını hiç anlamadım.
Tom, Mary'nin onu yapamadığını fark etmedi.
Tom Fransızcamı anlamadı.
Tom'un anlamasını istiyorum.
Tom'un bakış açısını anladım.
Tom beni anlıyor gibi görünmüyordu.
- Ne yaptığımı bildiğimi sandım.
- Ne yaptığımı bildiğimi düşündüm.
Anlamadım.
Herkes şöyle anlıyor: Burası benim ülkem ve onun sorunları benim sorunlarımdır.
Domuzcukları duymuştu, cümleyi doğru anlamıştı, sadece ne anlama geldiğini
Anlamanı istemiyorum
Tom neler olduğunu tamamen anlamadı.
Tom'un herkesin neden güldüğüne dair hiçbir fikri yoktu
- Bunu o zaman fark etmedim.
- Bunun o zaman farkına varmadım.
İşlerin bu kadar kötü olduğunu fark etmedim.
Tom ve Mary Fransızca konuşuyorlardı, bu nedenle onların ne hakkında konuştuklarıyla ilgili hiçbir düşüncem yoktu.
Ne yaptığımın farkında değildim.
Seni ne kadar sevdiğimi fark ettiğimi sanmıyorum.
Lucy beni terk edinceye kadar onu ne kadar çok sevdiğimi fark etmedim.