Examples of using "двумя" in a sentence and their turkish translations:
İki yavrusu var.
Vazoyu iki elinle tut.
Oda iki yatakla döşelidir.
İki ülke arasında bir savaş patlak verdi.
Nehir iki ülke arasındaki akmaktadır.
Siz ikinizin neyi var?
O iki sandalye arasında oturuyor.
- O iki gün önceden vardı.
- İki gün önce geldi.
Kadın, iki erkek arasında oturuyordu.
İki gün geç döndüm.
Bu ikisi arasında hiçbir bağlantı yoktur.
İki teori arasında çok büyük bir fark vardır.
Bu cümle iki şekilde yorumlanabilir.
Bu parayı ikimiz arasında paylaşalım.
Mary iki çocuğuyla yalnız yaşıyor.
Kutup gecesinde yol alıyorlar.
iki temsili evren örneğini görüyorsunuz.
Kışın iki yorganla uyurum.
Küçük bir köy, iki kasaba arasında yer alır.
Ben bu ikisinin arasında seçim yapmak zorundayım.
Bu ikisi arasındaki fark nedir?
- Bu kural iki farklı şekilde okunabilir.
- Bu kural iki farklı şekilde yorumlanabilir.
O, iki çocuklu bekar bir anne.
İki ülke arasında savaş patlak verdi.
İkiz yataklı oda arıyorum.
İstasyon, bu iki kasaba arasında yer alır.
İki yataklı bir oda istiyorum.
Bu işi yapmanın iki yolu vardır.
Tom'un iki odalı bir evi var.
İkisi arasında seçim yapmak zorunda kaldım.
Tom aynı zamanda iki kızla çıkıyor.
Mary aynı zamanda iki erkekle çıkıyor.
Bu iki türün ortak özelliği nedir?
Bunu iki şekilde söyleyebilirsiniz.
büyük farka bir bakın.
Bu iki fotoğraf arasındaki farkı buldun mu?
İki gün sonra adaya vardık.
İki kelime arasında ince bir fark var.
İki ev arasındaki yol kar tarafından bloke edildi.
Suyun derinliğini asla iki ayakla kontrol etmeyin.
İki komşu ülke arasındaki sınır kapalı kalır.
Bu iki ülke arasında önemli farklılıklar var.
Ben iki pantolonlu bir takım elbise satın aldım.
Hiç kimse iki ayakla bir nehrin derinliğini test ölçemez.
Bu iki resim arasındaki farkı söyleyebilir misin?
İki ülke arasındaki ticaret karmaşık olabilir.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Bu iki grubu zekice birbirine bağlamak.
Para muhtemelen bu ikisi arasında eşit olarak bölünecek.
İki sürüm arasındaki fark açık değil.
İki tavşanı kovalayan bir kişi de yakalayamaz.
Tipik bir omurgalı gibi insan iki çift uzuva sahiptir.
Bu ikisi arasında seçim yap.
Bu iki erkek arasındaki benzerlik esrarengiz.
Ben öğlen ve saat iki arasında geliyorum.
Dün öğleden sonra iki ile dört arasında ne yapıyordun?
Küçük ve sıfır riskli kararların üstesinden geldiğiniz için
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Sonra, alttaki kollardan iki tanesi yavaşça hareket ediyor.
O iki problem arasında herhangi bir yakınlık görmüyorum.
Tom iki ağaç arasına bir ip taktı.
Birçok fantezi romanı iki uydulu dünyalar betimliyor.
bunlar üç yıldır terörist izleme listesinde bulunan iki kardeşti.
"Kahvenizi nasıl alırsınız?" "Sütlü ve orta şekerli, bir zahmet."
Tom her iki eliyle topu yakaladı.
İki saat sonra öldü.
İki ülkenin diplomatik ilişkileri bulunmuyor.
Doktora yapan iki öğrencinin kurduğu bu şirket artık bir dünya devi.
Aktör benden iki yıl daha kıdemli.
Yetim, iki kız kardeşiyle beş yaşındayken bir araya geldi.
Mary annesi ve iki genç erkek kardeşiyle bir apartman dairesinde yaşıyor.
Tom bu iki tuz markası arasındaki farkı tadabileceğini iddia ediyor.
Singapur. Tertemiz su yollarına ve iki milyondan fazla ağaca sahip bu bahçe şehir,
Kutuyu her iki elinle tut.
İki "evet" arasındaki farklılık; "evet" ve "hayır" arasındakinden daha büyük olabilir.
ama bugüne kadar ikisi arasındaki güçlü bağı göstermede başarısız oldular.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.
Ve Tilsit'de en çok kaybeden de Prusya'ydı
Bu ve şu iki farklı hikayedir.
Tom iki kupa kahveyle mutfaktan döndü ve Mary'nin yanına oturdu.
Diğer çevirideki 'bahse girmek' ifadesi ise daha çok iki kişinin kendi arasında yaptığı amatörce bir şey.
İnek, çift başlı bir buzağı doğurdu.
Bu iki kitap arasında seçim yapmak zorunda kalsaydım sarı kapaklı olanını tercih ederdim.
İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır.
Tom bana iki elini de aynı ustalıkta kullanabildiğini söyledi.
Eğer elin günah işlemene neden olursa, onu kes. Tek elle yaşama kavuşman, iki elle sönmez ateşe, cehenneme gitmenden iyidir.