Examples of using "течёт" in a sentence and their turkish translations:
Nehir sakin bir şekilde akıyor.
Bir nehir akar.
Her şey akıp gidiyor.
Su akıyor.
O boruda bir sızıntı var.
Nehir kasabanın içinden geçer.
Seine Paris boyunca akar.
Köpek kan kaybediyor.
Su köprünün altından akar.
Vadi boyunca bir nehir akmaktadır.
Evimizin çatısı akıyor.
Şehrin etrafından bir nehir geçiyordu.
Şartlar burada çok yavaş değişir.
Her şey akar ve hiçbir şey kalmaz.
Nehir denize akar.
Nehir iki ülke arasındaki akmaktadır.
Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.
Nehir ana caddeye paralel akar.
Burnunuz akıyor.
Kan, kan damarları aracılığıyla akar.
Bu çatlaklar suyla dolu mu?
Her yağmur yağdığında çatı sızdırır.
Ren nehri Fransa ve Almanya arasında akar.
Bir samurayın kanı, Taro'nun damarlarında akıyor.
Onun parmağı kanıyor.
Damarlarımda kahramanların kanı akıyor.
Tavşanın kulağı kanıyor.
Bu nehir benim köyümden geçer.
Damarlarımda mavi kanım var.
Nil nehri hangi kıtadadır?
Su akar yolunu bulur.
Tom kan kaybediyor.
Her şey akıp gidiyor, hiçbir şey ayakta kalmıyor henüz.
Sen kan kaybetmiyorsun.
Seine Paris boyunca akar.
Boğazım ağrıyor ve burnum akıyor.
Nehir köprünün altından akar.
Bu nehir yüzmek için çok akıntılı.
- Kışları sürekli burnum akar.
- Her kış aralıksız burun akıntım olur.
Çocuğun burnu kanıyor.
Onun burnu kanıyor.
Burnum kanıyor.
Sen Allah'ın cezasısın.
Burnun kanıyor.