Examples of using "воле" in a sentence and their turkish translations:
Hapishanenin dışında ne yapıyorsun?
- Hâlâ özgür.
- O hâlâ serbest.
Ben buraya kendi özgür irademle geldim.
Oraya kendi irademle gittim.
Onu irademe karşı yaptım.
Onunla kendi isteğiyle evlenmedi.
Dev pasifik ahtapotları vahşi doğada beş yıla kadar yaşayabilir.
Tom, onu onun iradesine karşı yaptı.
Yasalarda yazanlar, insanların kafalarına göre hareket etmelerine engel olamıyor.
Bunu kendi özgür irademle yaptım.