Examples of using "быстрым" in a sentence and their turkish translations:
O büyük bir hızla yürüdü.
Ama hızlı olmanın da bir bedeli var.
Onun İngilizcedeki hızlı ilerleyişine şaşırdım.
Ülke, ekonomisinin hızlı büyümesiyle tanınmıştır.
Bir gün rüzgar gibi koşacağım.
Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.
Tom takımımızda en hızlı yüzücüydü.
Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.
O elinden geleni yaptı ama kısa sürede böyle bir hızlı atlet ile rekabet edemeyeceğini gördü.