Examples of using "алкоголя" in a sentence and their turkish translations:
- Ben resmen alkolün kölesi olmuşum.
- Alkolün kölesi hâline gelmişim.
- Alkolün kölesiyim.
Gençlerde alkol tüketimi arttı.
Bu bira %5 alkol içermektedir.
Alkolden uzak durmalısınız.
Ben alkolün tadını beğenmiyorum.
Leyla alkol kokuyordu.
Alkol tüketimi her yıl artıyor.
- Doktor ona içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
- Doktor ona içmeyi azaltmasını tavsiye etti.
Lütfen aşırı içki içmekten kaçın.
Bu bira yüksek oranda alkol içerir.
Avrupalılar dünyadaki en büyük alkol tüketicileridir.
Ama işe yaraması için yüksek bir alkol seviyesinde bir konstantrasyona ihtiyacınız var.
Hiç bir damla alkol almadım.
bilgisayarlı bir karar verme görevi sundum.
- Çok içki içtik.
- Çok alkol aldık.
Tom'un buzdolabında yiyecekten çok içki var.
Alkol tüketimi Doğu Avrupa'da, Batı Avrupa'dan daha yüksektir.
O sağlığını alkolle mahvetti.
Ancak %60 alkolle bile CDC, eğer imkan varsa sabun kullanmanızı öneriyor
Sokakta ya da parklarda içki içmek Birleşik Devletler'in çoğu yerinde yasa dışıdır.
Avrupalılar yılda ortalama 12.5 litre saf alkol içerler.
Hamilelik sırasında alkol içmek doğum kusurlarına neden olabilir.