Examples of using "автобуса" in a sentence and their turkish translations:
Ben otobüs bekliyordum.
Otobüsün şoförü yaralandı.
Otobüsten inelim.
Babam otobüs şoförüdür.
Otobüs şoförünü tanıyor musun?
Tom bir otobüs sürücüsü.
Tom otobüs bekliyor.
O bir otobüs şoförü.
Ben bir otobüs şoförüyüm.
Neden otobüsten iniyorsun?
Yaşlı adam otobüsten indi.
Otobüsten indiler.
O, otobüsten indi.
Bir sonraki otobüsü beklesen iyi olur.
Yaşlı kadın otobüsten indi.
Otobüs sürücüsü kapıyı açtı.
Seninle otobüs durağında buluşacağım.
Otobüs şoförü sarhoştu.
Tom bir okul otobüsü sürücüsü.
Tom otobüsten indi.
Ben otobüsten indim.
Otobüs sürücüsü öğrencilere başlarını otobüsün içinde tutmalarını söyledi.
Otobüs şoförü yayayı görmedi.
O bir otobüs şoförü değil, değil mi?
Tom bir otobüs şoförü değil, değil mi?
Tom otobüsten inmedi.
Otobüs beklerken ayakta durdum.
Tom otobüs şoförü olmak istiyor.
Burada otobüsten inelim.
Tom otobüsün önünde oturuyordu.
Otobüsten metroya aktarma yaptı.
- Bir sonraki otobüsü yirmi dakika beklemek zorunda kaldım.
- Bir sonraki otobüsü mecburen yirmi dakika bekledim.
- Bir sonraki otobüs için yirmi dakika beklemem gerekti.
Otobüs mü bekliyorsun?
Bir an için otobüsten onu görür gibi oldum.
Yolun sonunda otobüsten indim.
Bu otobüsteki numarayı sevmiyorum.
Telefonumda otobüs tarifesinin bir kopyası var.
Durana kadar otobüsten inme.
Yolcuların otobüsten inişini izledi.
Bir otobüs şoförü, yolcuların güvenliğinden sorumludur.
Sadece bu otobüsten inmek istiyorum.
Bir sonraki otobüs için yirmi dakika beklemem gerekti.
Bu otobüs iki büyük şehri bağlar.
Tom otobüsten inerken kaydı ve yere düştü.
Otobüse burada bineriz ve ineriz.
Otobüs şoförü öğrencileri başlarını pencereden dışarı çıkarmamaları için uyardı.
Lütfen otobüs tamamen duruncaya kadar ayağa kalkma.
Çiçeklerin kokusu, otobüsün açık pencerelerinden içeri girdi.
Otobüs durmadan inmeyiniz.
O araba sürerken otobüs sürücüsüyle konuşma.
Kaza anında, neredeyse otobüsteki yolcuların hepsi uyuyordu.
Tom otobüsten yanlış durakta indi.
Otobüs olmadığı için, yürümek zorunda kaldım.
Gerçekten otobüsün arkasında oturmak istemiyorum.
Tom bana bir otobüs sürücüsü olmak istediğini söyledi.
Otobüs bekleyerek burada kalmaktansa yaya gitmeyi tercih ederim.
Ben, onu otobüsten iner inmez fark ettim.
Otobüs hareket halindeyken yolcular şoförle konuşmamalıdır.
O otobüsten inerken isminin çağrıldığını duydu.
Beş yaşındayken bir otobüs sürücüsü olmak istiyordum.
Bir sonraki otobüsü beklemek zorundasın.
Otobüs bekleyen insanlar sabırsız görünüyordu.
Otobüs durağı nerede?
Mary John'la çalışan otobüs sürücüsüne bitişik mi yaşıyor?
Onlar otobüsten indiler ve sıcak güneşte iki kilometre yürüdüler.
Bu bilet, bu otobüs için mi?
- Taksi otobüsten daha pahalı.
- Taksi otobüsten daha pahalıdır.
Bir sonraki otobüsü beklemektense yürümeyi tercih ederim.
Biz otobüs bekledik fakat o otuz dakikadan daha fazla süre geç kalmıştı, bu yüzden bir taksiye bindik.