Examples of using "Прекрасная" in a sentence and their turkish translations:
Aşk güzel şeydir.
O güzel bir düşünce.
Parlak resim.
Hava güzel.
Senin hafızan iyi.
Güzel hava, değil mi?
Güzel, serin bir su.
- Ne harika bir gece!
- Ne kadar da harika bir gece!
Ne harika bir aile.
Türkiye güzel bir ülkedir.
Bu harika bir fikir.
Valon Bölgesi güzel bir ülkedir.
Ne güzel bir düşünce!
Hava muhteşemdi.
Dünya güzel bir gezegendir.
Güzel bir gece, değil mi?
- Bu güzel bir ülkedir.
- Burası güzel bir ülkedir.
Ne güzel bir gül!
Mükemmel bir fırsat!
Mary harika bir kadındır.
Güzel bir şarkı.
Japonya güzel bir ülkedir.
Güzel prenses, prense aşık oldu.
Sen güzel bir kelebeksin.
Tepenin ardında güzel bir vadi uzanır.
Ne harika hava!
O iyi genç bir bayan.
Onlar Avustralya'nın harika bir ülke olduğunu söylüyor.
Masumiyet güzel bir şey.
O güzel bir törendi.
Ne güzel bir çift!
Çok iyi bir hafızam var.
Sen harika bir belleğe sahipsin.
Ah! Ne hoş bir hava!
Sizden güzel bir çift olurdu.
Ben de yarın iyi olacağım.
Dünya küçük ama güzel bir gezegendir.
Dans her kültürün güzel bir parçasıdır.
Tom ve Mary iyi bir çifttir.
Bu hafta güzel havamız vardı.
Ne güzel bir gece.
Ne harika bir fikir.
Japonya güzel bir ülkedir.
Dünya güzel bir gezegendir.
Güzel bir çift olacağınızı düşünüyorum.
İtalya güzel bir ülkedir.
Bir zamanlar, güzel bir prenses yaşıyordu.
Bu birbirlerini tanımak için iyi bir fırsattır.
Dünya güzel bir gezegendir.
Tom'un müthiş bir hafızası var.
- Yaşantım dört dörtlük.
- Hayatım mükemmel.
Bunun yeteneklerini göstermek için iyi bir fırsat olduğunu düşünmüyor musunuz?
Orada duran o kadın şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadın.
Bir zamanlar güzel bir prenses varmış.
Tom ve Mary güzel bir çifttir.
Ziyaret etmek için güzel bir ülke ama orada yaşamazdım.
- Bu harika bir fırsat.
- Bu büyük bir fırsat.
- Bu mükemmel bir fırsat.
- Bu müthiş bir fırsat.
Hava harika, değil mi?