Examples of using "вещь" in a sentence and their turkish translations:
şey
bir ilginçlik de
Bana bir şey söz ver.
Yani büyüleyici bir şey.
başka bir şey
farklılık göstermesi ise zaten normal bir şey
- Savaş korkunç bir şeydir.
- Savaş çok kötü bir şeydir.
Bu tehlikeli bir şey.
O iyi bir şey mi?
Bu iyi bir şey.
O şey senin mi?
O gerçek şey değil.
Moda değişken bir şeydir.
Gerçek tehlikeli bir şeydir.
Harika bir şey oldu.
Bence bu harika bir şey.
bir psikolog olarak öğrendiğim şeylerden biri şu;
İkinci şey: meditasyon.
Ayrıca uykuyu -
Şey değil mi bu
- Gramer çok karmaşık bir şey.
- Dil bilgisi çok karmaşık bir şeydir.
Bilgisayar harika bir şeydir.
O muhtemelen iyi bir şey.
Bir şey istiyoruz.
Bir şey hakkında meraklıyım.
Burada korkunç bir şey oldu.
Bu hoş bir şey değil.
Bu çok açık bir şey.
Konsantrasyon çok basit bir şeydir.
Savaş ne korkunç bir şey!
Sana söylemem gereken bir şey var.
Berbat bir şey yaptığımı biliyordum.
Dördüncü şey ise duygusal sağlık.
ve hızla devasa bir git gel olayı gibi sanki
O, çok aptalca bir şey yaptı.
Bir şey söyleyeyim.
Gitmek zorunda olduğum bir şeyim var.
Bana bir şey daha söyleyin.
Sadece bir şey söyleyebilir miyim?
Yine ihtiyacım olmayan şeyleri satın aldım.
Bu parça önemli bir anahtardır.
Tom önemli bir şey unuttu.
Berbat bir şey oldu.
Sen bana yalnızca bir şey için söz vermek zorundasın.
Sana tuhaf bir şey söylemek istiyorum.
Sana bir şey daha söylemek istiyorum.
Öğretmenimin bana sürekli söylediği bir şey var
Bu kişilerin çoğu aynı tuhaf şeyden bahsetmiş.
Basit bir şey söylemek için buradayım --
bir ilginçlik de şu
Karantina kötü bir şey değildir çünkü
Dünyadaki en güzel şey nedir?
Bugünlerde sabır nadir bir erdemdir.
Sadece bir şey bilmek istiyorum.
Aradığımız şeyi bulduk.
San bişey sylemek istiyorum.
Dün bana garip bir şey oldu.
Aşk güzel şeydir.
Çok önemli bir şey unutuyorsun.
Bu şey benim için tamamen faydasız.
Böyle bir şeyi satın almamalıydım.
Bu, dünyada en önemli şey.
Bana bir şey daha söyle.
Çok önemli bir şey.
yani bu normal bir şey gibi gelsede
fakat buradaki ilginçlik nerede biliyor musunuz?
Bu, babamın yazdığı ilk şey.
Aceleniz olduğunda bu tür şeyler olabilir.
Böylesine aptalca bir şeyi yapmamaya karar verdim.
O ne kadar küçük?
Anlamadığım bir şey var.
Orkestranın çaldığı parçanın adı nedir?
Elinde çekiç olan bir adama her şey bir çivi gibi görünür.
Ama seninle ilgili bir şey hatırlatmama izin ver.
Böyle bir şey almadığım için memnunum.
''Elbette tutku önemli olan tek şey değil
Ona öyle bir şey söylememeliydin.
O şeyin ne olduğunu bilmiyorum.
Şimdiye dek gördüğüm en güzel şey.
Senin mutluluğun benim için dünyadaki en önemli şey.
ne saçma bir şeydi ama çok zevkliydi be
fakat sıkı durun bunun asıl ilginç tarafı
Buna da "Project '87" adını verdim.
Öyle bir şeyi satın almayı göze alamam.
Kimse eşyanın nasıl yapıldığını açıklayamadı.
Sormak istediğim bir şey var.
Bu şeye ne denilir?
Tom bu parçayı birkaç yıl önce besteledi.
Bu, filmleri izlerken kullandığın bir şey.
Hayat bir denizanası için bile güzel muhteşem bir şeydir.
Bir şey unutulmamalıdır: bir program düşünemez.
bir de şey; sokakta oyun oynayamaz
Ama hayatımızdaki belki en önemli şey bu
Odada hiçbir şey başka bir şey ile eşleşmiyor.
Bir şey söylemek istiyorum.
Sadece bir şeye ihtiyacım var.