Examples of using "Одной" in a sentence and their turkish translations:
Aynı takımdayız, değil mi?
- Hepimiz aynı teknedeyiz.
- Biz aynı gemide oturuyoruz.
10 dolar ödüllü
parçası olduğunu anlayacaksınız.
aynı tonda buluşuyorlar.
Bizzat gitmesi gerekli.
Onlar aynı köyden geliyorlar.
Biz aynı sayfadayız.
Eksik bir sayfa var.
- Hepimiz aynı teknedeyiz.
- Biz aynı gemide oturuyoruz.
Aynı madalyonun iki yüzü
Onlar aynı takımdalar.
Aynı takımdayız.
Aynı taraftayız.
Bir çatal kayıp.
Saat üçe bir dakika var.
Sevmek yalnız olmaktır.
O, yalnız olmayı sever.
Bir kutu hâlâ kayıp.
Odayı tek bir mum aydınlatıyordu.
Bir tek ayrıntıyı unutmayın.
Hiç hata yapmadın.
Ben seninle aynı durumdayım.
Bin bire dönüştü.
Sevgi ile tek başına yaşayamazsın.
- Yerküre gezegenlerden bir tanesidir.
- Dünya gezegenlerden biridir.
Bu tek bir diskete sığar.
Biz hepimiz aynı takımdayız.
Aynı yatakta uyuduk.
Onlar aynı yatakta uyudular.
Birer bardak daha alabilir miyiz lütfen?
Ona yalnız gitmesini önerdim.
Kolunu bana doladı.
Aynı gruptayız, değil mi?
Topu bir elle yakaladım.
- O elden ayaktan düştü.
- Onun bir ayağı çukurda.
- Onun bir gözü toprağa bakıyor.
- Onun bir ayağı mezarda.
- O, ölüme yaklaştı.
Hepimiz aynı gemideyiz.
Biz aynı takımda değiliz.
Tom kurbanlardan birinin erkek kardeşi.
Hepimiz aynı taraftayız.
Fırının ısısı bütün evi ısıttı.
Tom tek elle ipi yakaladı.
Tom kurbanlardan biriydi.
Aynı durumdayız gibi görünüyor.
Neden kendinizi sadece bir taneyle sınırlıyorsunuz?
Tom'un birden fazla kız arkadaşı var mı?
Tom'un bir ayağı çukurda.
Tom tek elle topu yakaladı.
Neden sadece bir eldiven giyiyorsun?
Sokakta tek bir araba yok.
Tom Mary'ye oraya tek başına gitmemesini tavsiye etti.
Senden bir iyilik istemek için geldim.
Onlar aynı ülkeden geliyorlar.
Onlar aynı odada uyudular.
Biz eskiden aynı takımdaydık.
Tom bir haftadan daha fazla bir süredir hastanedeydi.
Bir daireyi Tom'la paylaşıyorum.
Tom Mary'ye oraya yalnız gitmemesini tavsiye etti.
Bir danışanım vardı-
Ama bundan... Pek hayır yok.
Bir yandan Ingolf'u gerçekten sevmiştim.
fakat şunu bilmelisiniz ki bu çarpıcı bir örnek
sadece tek bir sebebi var:
bir tarafta nasanın bize dayattığı veriler
Kız ağır kutuyu tek elle kaldırdı.
Genç tek eliyle ağır kutuyu kaldırdı.
- Tom ve Mary aynı şartlarda.
- Tom ve Mary benzer durumda.
Onun ölümü yakın.
İki aile tek bir çatı altında yaşıyor.
Tek elinle bir yumurta kırabilir misin ?
Bir tek balık yakalamadım.
Bir balık bile yakalamadım.
Biz büyük mutlu bir aileydik.
Hiç hata yapmadım.
Aynı futbol takımında oynadık.
Ana sorunlardan biri gıdaydı.
Tom, Mary'nin tek başına gitmemesini istedi.
Bir mermiyi daha atlattık.
Tom ve Mary aynı ülkeden geliyorlar.
Leylekler gerçekten tek bacak üzerinde mi dururlar?
Biri kayıp.
Yeni bir düşünce üzerinde çalışıyorum.
Müzik bir eğlence şeklidir.
- Hiçbir maç bile görmedik.
- Bir maç bile görmedik.
Tom Mary'ye yalnız yüzmemesini söyledi.
Tom tek bir toplantı kaçırmadı.
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
Tom ve ben aynı takımdayız.
Bu benim köpeklerimden birinin bir fotoğrafı.
Bir şişe şarabın yeterli olacağından emin misin?
"Meno" olarak adlandırılan eski bir diyalogun bir bölümünde,
Simülasyonlarımdan bir tanesinin bu görselleştirmesinde,
Bir annenin bir sözü aklıma geliyor:
Ben karbondioksiti havadan temizleyecek şekilde
karıncaların bir diğer özelliği ise iletişim kurmaları
Tek başına yüzmeye gitmek için yeterince yaşlı değilsin.
O şarkı bana belirli bir kızı hatırlatıyor.
Eksik bir sayfa var.