Translation of "Sobrevivência" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Sobrevivência" in a sentence and their turkish translations:

... e sobrevivência...

...gösterişli...

Motivado pela sobrevivência,

Hayatta kalma arzusu kamçılandığında

Sobrevivência dinâmica ou estática?

Dinamik hareket etmek mi, statik sağkalım mı?

Podemos usar a chamada sobrevivência estática,

Statik sağkalım denen şeyi deneyebiliriz.

Adaptação é a chave da sobrevivência.

Adaptasyon hayatta kalmak için anahtardır.

Representar, fingir, era uma questão de sobrevivência.

Rol yapma, mış gibi yapma bunlar ölüm kalım meseleydi.

Se quiser a sobrevivência dinâmica, pressione "direita".

Dinamik hayatta kalmayı denemek istiyorsanız "Sağ"a tıklayın.

Um rio! É ótimo para a sobrevivência.

Bir nehir! Mücadeleci için iyi bir şey.

Quais são as minhas chances de sobrevivência?

Benim hayatta kalma şansım nedir?

A alimentação é essencial para a sobrevivência.

Yiyecek hayatta kalmak için gereklidir.

Peixe fresco é uma bela comida de sobrevivência.

Taze balık, hayatta kalmak için harikadır.

É sobrevivência inteligente, boa escolha. Muito bem. Certo.

Bu akıllıca bir yöntem ve iyi bir karardı. Aferin size. Tamam.

O sacrifício individual assegura a sobrevivência da colónia.

Bireysel fedakârlık, koloninin ayakta kalmasını sağlıyor.

A sobrevivência deste grupo jovem depende da leoa principal.

Bu genç sürünün hayatta kalması baş dişi aslana bağlı.

Parte da sobrevivência é saber quando não correr riscos desnecessários.

Hayatta kalma yollarından biri, gereksiz riskler alınmayacak zamanı bilmektir.

Boa! Podem haver muitas oportunidades de sobrevivência para nós aqui,

Harika, önümüzde bir sürü hayatta kalma fırsatı olacak

Mas só podemos começar quando escolher a estratégia de sobrevivência.

ama bunu siz hayatta kalma stratejisini seçmeden yapamayız.

Para tentar a sobrevivência estática, pressione "esquerda" e depois "aceitar".

Statik hayatta kalmayı denemek istiyorsanız "Sol"a ve "Tamam"a basın.

Se quiser a sobrevivência dinâmica, pressione "direita" e depois "aceitar".

Dinamik hayatta kalmayı denemek istiyorsanız "Sağ"a ve "Tamam"a basın.

A cada poucos minutos, haverá uma importante decisão de sobrevivência.

Her birkaç dakikada önemli bir hayatta kalma seçimi yapmanız gerekecek.

Aprendi cedo a nunca desperdiçar proteínas quando estou em modo de sobrevivência.

Hayatta kalmak için protein kaynaklarını hiç pas geçmemeyi erkenden öğrendim.

Teria sido um ato deliberado com vista a assegurar a sua segurança e sobrevivência.

Kendi can güvenliğini garantiye almak için bunları kasıtlı olarak yapar.

Você sabe tão bem como eu que não temos a mínima chance de sobrevivência.

Hayatta kalma şansımız olmadığını benim kadar iyi biliyorsun.

Durante o período conhecido como Paleolítico, o homem teve de lutar para garantir sua sobrevivência.

Paleolitik olarak bilinen dönem sırasında, insan hayatta kalmak için mücadele etmek zorundaydı.