Examples of using "Queira" in a sentence and their turkish translations:
Kimi istersen davet et.
Gitmek isteyebilirdiniz.
Belki yardım etmek istersin.
İstememe rağmen yapamam.
Beğen ya da beğenme.
Belki Tom yalnız olmak istiyor.
Belki bilmek istemiyorum.
Onu tekrar düşünmeyi isteyebilirsin.
İstediğin kadar konuşabilirsin.
Tom bunu yapmak isteyebilir.
Bana söylemek istediğin bir şey var mı?
Bana sormak istediğin bir şey var mı?
Tom Mary'nin onu istemesini istiyor.
Biraz yavaşlamak isteyebilirsin.
Belki de Tom endişelenmeni istemiyor.
Bana söylemek istediğin bir şey var mı?
Eğer isterseniz onu yaparım.
- Beni istemeni istiyorum.
- Beni istemenizi istiyorum.
Yemek isteyen başka biri var mı?
Lütfen biraz daha yüksek sesle konuşur musun?
- Sorma bile.
- Hiç sorma.
Bana söylemek istediğin bir şey var mı?
Sanırım bunu okumak isteyebilirsin.
Tom bizimle yüzmeye gitmek istemeyebilir.
İstediğin yere gideceğim.
Tom seninle konuşabilir.
- Tom'un gitmek istemesi muhtemel değil.
- Tom muhtemelen gitmek istemeyecektir.
Gelmek isteyen herkes karşılanacak.
Bu projeyi desteklemek istemene sevindim.
Bunu yapmak istemiyorum gibi değil.
Tom'u seninle getirmek isteyebilirsin.
Onun hakkında konuşmak istediğimi sanmıyorum.
Geç kalmak istemiyorsun.
Öğleden sonra kestirmek isteyebilirsin.
Onu demek istediğini sanmıyorum.
Bize söylemek istediğin bir şey var mı?
Tom ne istiyorsa yapabilir.
O istediği yere oturur.
Tom'un seni tekrar görmek istediğini sanmıyorum.
Eğer canın istiyorsa bana bir e-posta at.
Bana sormak istediğin bir konu var mı?
Beni aramak istersin diye telefonumu bırakacağım.
Tom yapmak istemese bile onu yapmak zorunda kalacak.
Bu elmayı isteyene vereceğim.
Lütfen taziyelerimi kabul edin.
Tom'un bunu yapmak istemesi çok doğal.
Sen söylememi istemedikçe kimseye söylemeyeceğim.
Sanırım Tom'a bazı sorular sormak istiyorsun.
Tom muhtemelen bizimle Boston'a gitmek istemiyor.
"Tom şimdi ne yapıyor?" "Bilmek istemiyorsun."
Yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmak zorunda değilsiniz.
Affedersiniz.
Tom istemediği herhangi bir şeyi yapmak zorunda değil.
Benim kararlarımı kabul etmek istememen çok kötü.
Gülün sadece ona dokunmak isteyenler için dikenleri vardır.
- Sen istemedikçe dansa gitmemen gerekir.
- İstemediğin sürece dansa gitmek zorunda değilsin.
Tom başka birinin gelmek isteyeceğini düşünmüyor.
Yapmak istemediğin hiçbir şeyi sana yaptırmayacağım.
İstemiyorsan partiye gitmek zorunda değilsin.
İstediğin bir şey olursa benden istemeye çekinme.
Yapmak istediğin bir şey varsa onu yapmalısın.
Tom gitmek isterse onu durduramam.
Bir kadın her şeyi affeder ama onu istemememizi affetmez.
Tom'un istediği şeyi yapacak çok zamanı var.
Yapmamı istemediğin sürece onu yapmayacağım.
O filmi iki kez görmek isteyen birini hayal bile edemiyorum.
bir kadın seviyor ve onunla evleniyor babası istememesine rağmen
Tom yapmak istediği her şeyi yapabilecek kadar zengin.
Tom gitmek istemedikçe oraya gitmesine gerek yok.
Onunla evlenmek isteyen öncelikle onun babasını ikna etmelidir.
Lütfen gönderdiğim belgeyi aç; o bu mesajın sonunda.
Muhtemelen sadece yalnız olmak istiyorsun.
O kutudaki tutkal ve makası bana uzat lütfen.
sizin de merak ettiğiniz araştırıp anlatmamızı istediğiniz bir konu varsa onu da yazın çekinmeyin
Yapmamı istediğin başka bir şey var mı?
Bu yapmak istediğim bir şey değil.
Yapmamı istemediğin bir şeyi yapmayacağım.
Bunu yapmak istemiyorsun.
Üzgünüm. Seni korkutmak istemedim.