Translation of "Plena" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Plena" in a sentence and their turkish translations:

Vivi uma vida plena.

Ben tam bir hayat yaşadım.

Tom tem plena fé em Mary.

Tom Mary'ye tamamen sadıktı.

Eu tenho plena confiança em Tom.

Tom'a tam bir güvenim var.

Eu tenho plena confiança em você.

Sana güvenim tam.

As cerejeiras estão em plena floração.

Kirazlar tamamen çiçek açtılar.

- Eu fui atacado em plena luz do dia.
- Eu fui atacada em plena luz do dia.

Güpegündüz saldırıya uğradım.

é viver uma vida feliz, plena e livre?

mutlu ve özgür bir hayat yaşamak olduğunu görebilir misin?

A Coca-Cola inventou a Fanta, em plena Segunda Guerra Mundial, para o mercado alemão.

Coca-Cola, Fanta'yı 2. Dünya Savaşının ortasında Alman pazarı için icat etti.

- Todas as cerejeiras no parque estão plenamente floridas.
- Todas as cerejeiras do parque estão em plena floração.

Parktaki tüm kiraz ağaçları tamamen çiçek açmış.