Examples of using "Páginas" in a sentence and their turkish translations:
Tom sayfalara göz attı.
100 sayfa yazdırmak zorundayım.
Birisi bu kitaptan iki sayfa yırttı.
- Broşürde yaklaşık 30 sayfa var.
- Broşür 30 sayfa civarı.
- Kitabın başından birkaç sayfayı atladım.
- Kitabın ilk birkaç sayfasını atladım.
Ben sonuncusu hariç her sayfayı okudum.
Hâlâ okuyacak bir sürü sayfam var.
Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir.
- Birkaç sayfa İngilizce çevirmek iki saatten fazla zamanımı aldı.
- Birkaç sayfa ingilizceyi çevirmek iki saatten daha fazla zamanımı aldı.
Sayfa sayısı 500'den fazla olan kitaplardan hoşlanmıyorum.
Tom Mary'ye, üç sayfalık bir mektup gönderdi.
Tom bir kanepede oturdu, bir derginin sayfalarına göz attı.
Tom, Mary'nin günlüğünü buldu ve son üç sayfasını okudu.
Bir kitap ince, diğeri ise kalın. Kalın olanının yaklaşık 200 sayfası var.