Examples of using "Ouve" in a sentence and their turkish translations:
Birisi beni duyuyor mu?
sesimi duyan var mı?
O, dini müzik dinler.
Tom sadece klasik müzik dinler.
Babam klâsik müzik dinler.
O her gece silah sesi duyar.
Belki beni duyamazsın?
Hiç dinlemiyor musun?
Duyduğun her şeye inanma.
Anneannemin kulakları hiç duymuyor.
Yavru, nihayet tanıdık bir çağrı duyuyor.
- Beni duyuyor musun ?
- Beni duyuyor musun?
Çılgın görünüyorsun.
Sığ sularda çırpınan somonların sesine kulak verir.
O sadece ellili yılların rock gruplarını dinler.
Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.
Kalbini dinle.
Gözlerini kapa ve bana ne duyduğunu söyle.
Özel kuvvetler hakkında duyduğun her şeye inanma.
Ne söylediğimi duyuyor musunuz?
Gördüklerinin ancak yarısına inan. Duyduklarının ise hiçbirine.
Onun kulağına fısıldarsan seni daha iyi duyabilir.