Translation of "Mudanças" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Mudanças" in a sentence and their turkish translations:

- Eu fiz muitas mudanças.
- Fiz muitas mudanças.

Pek çok değişiklik yaptım.

- Eu preciso fazer algumas mudanças.
- Preciso fazer algumas mudanças.

Ben bazı değişiklikler yapmak zorundayım.

Haverá de ter mudanças.

Değişikler olmak zorunda olacak.

Tom percebeu algumas mudanças.

Tom birkaç değişiklik fark etti.

- Precisamos fazer mudanças por aqui.
- Nós precisamos fazer mudanças por aqui.

Bu çevrede değişiklikler yapmamız gerekir.

A revolução trouxe muitas mudanças.

Devrim birçok değişiklikler getirdi.

Mudanças no país são inevitáveis.

Ülkedeki değişimler kaçınılmazdır.

Eu não estou fazendo mudanças.

Ben değişiklik yapmıyorum.

Há urgente necessidade de mudanças sociais.

Sosyal değişikliğe acil bir ihtiyaç var.

Pequenas mudanças podem fazer uma grande diferença.

Küçük değişiklikler büyük bir fark yaratabilir.

Os ursos polares estão ameaçados pelas mudanças climáticas.

Kutup ayıları iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyorlar.

Que é que você sabe sobre mudanças do clima?

İklim değişikliği hakkında ne biliyorsun?

Nosso país deve se posicionar contra as mudanças climáticas.

Ülkemiz iklim değişikliğine karşı harekete geçmeli.

Inteligência é a habilidade de se adaptar às mudanças.

Zeka, değişikliklere uyum sağlama yeteneğidir.

- Eu quero fazer algumas mudanças.
- Eu quero fazer algumas modificações.

Bazı değişikler yapmak istiyorum.

Nas selvas de todo o mundo, o sol-poente provoca mudanças.

Dünya'nın yağmur ormanlarında güneşin batmasıyla değişim tetiklenir.

Jogo excessivo causa as mesmas mudanças no cérebro que a toxicomania.

Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur.

O homem tem uma grande capacidade de se adaptar às mudanças ambientais.

İnsan çevresel değişikliklere uyum sağlamak için büyük bir kapasiteye sahiptir.

Estas são as 61 mudanças de cena no roteiro do filme 1917.

Bunlar 1917 filminin senaryosundaki 61 sahne değişikliği.

Tom exigiu saber por que ele não tinha sido informado sobre as mudanças.

Tom değişikliklerin ona niçin söylenilmediğini bilmek istedi.

Está pronta para cruzar o Atlântico em uma missão para lutar contra mudanças climáticas.

iklim değişimiyle mücadele etmek, Atlantik'i geçmeye hazır.

Não é mais forte das espécies que sobrevive, nem a mais inteligente, mas a que responde mais rápido a mudanças.

O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.

- Nós realizaremos algumas mudanças.
- Nós vamos mudar algumas coisas.
- Nós iremos mudar algumas coisas.
- Iremos mudar algumas coisas.
- Vamos mudar algumas coisas.

Değişiklikler yapacağız.