Examples of using "Milhas" in a sentence and their turkish translations:
O beş mil koştu.
Ben sadece üç mil koştum.
Boston'a kaç mil var?
Tom bugün üç mil koştu.
Sidney buradan millerce uzakta.
Kentten 10 mil uzakta yaşıyorum.
Bir günde yirmi mil yürüdü.
Kent iki mil uzaklıktadır.
Buradan Boston'a 300 mil.
Yarım saatte iki mil yürüdü.
Çatıdan millerce öteyi görebilirsin.
İstasyon iki mil uzaklıkta.
Göl dört mil genişliğindedir.
On mil kısa bir mesafe değildir.
Onlar seksen millik bir yolculuğu bitirdiler.
Yol millerce devam eder.
İstasyon buradan 3 mil uzakta.
Üç mil yürüdük.
- Tom günde üç mil yürüyor.
- Tom günde üç mil yürür.
Beş mil yürümek için uzun bir mesafe.
Nehrin iki mil yukarısında bir köprü var.
Tren saatte 500 mil gidiyordu.
O kasaba iki mil uzaklıkta.
Kasaba mekandan 3 mil.
Göl 3 millik bir çapa sahiptir.
Yol sonraki 50 metre boyunca düzdür.
- Gün batımına kadar yürüyenecek on milimiz daha var.
- Gün batımından önce yürümemiz gereken on milimiz daha var.
Okul evimden üç mil uzakta.
Ama şimdi Moskova'dan sadece 230 mil uzaktaydı.
Kasaba, kıyıdan iki mil uzaktadır.
- Şehir Londra'nın elli mil kuzeyindedir.
- Şehir Londra'nın elli mil yukarısındadır.
Tren saatte 500 mil yol alıyordu.
Her 3000 milde yağı değiştirmeye gerek yok.
Işık saniyede yaklaşık 186.000 mil hızla yol alır.
On altı kilometre yürüyüp, on dakika dinlenip, tekrar yürüdüler.
Boston'un otuz mil güneyinde bir benzin istasyonundayım.
Tom'un ofisi yaşadığı yerden üç mil uzakta.
Evet… durduğumuz yönden yaklaşık 15 mil uzakta, kısa süre önce
Kategori 5 bir kasırga saatte yaklaşık 155 mil hıza ulaşabilir.