Examples of using "Nove" in a sentence and their turkish translations:
Ben dokuz saat uyudum.
Dokuz yıl önce.
Dokuz çiçek aldım.
O dokuz binin üzerinde!
Zaten saat 9:00.
- Sayfa dokuzu açın.
- Dokuzuncu sayfayı açın.
- Beethoven, 9. senfoniyi yazdı.
- Beethoven dokuz senfoni yazdı.
- Ben dokuz saat uyudum.
- Dokuz saat uyudum.
Saat dokuz otuz.
Okul 9 'da başlar.
- Saat dokuzu çeyrek geçiyor.
- Saat dokuz çeyrek.
"Saat dokuz" dedi.
Kediler dokuz canlıdır.
Üç kere üç dokuz yapar.
Ben genellikle dokuzda uyurum.
Tren saat dokuzda kalkıyor.
Dokuz eksi altı kaçtır?
Bizim okulun dokuz sınıfı var.
Bu mağaza saat dokuzda kapanır.
Dokuz yaşında daktilo ile yazmayı öğrendim.
Tom dokuzdan beşe kadar çalışır.
Kapı saat dokuzda kilitlenir.
Dokuz büyük pizzaya eşdeğer.
- Bankalar dokuzda açarlar.
- Bankalar saat dokuzda açılır.
Saat sabah dokuzu çeyrek geçiyor.
Tren saat dokuzda kalkar.
Uçak tam olarak dokuzda vardı.
Saat dokuzu çeyrek geçiyor.
Dokuzda yataktaydım.
Dokuzda burada olmaları gerekiyordu.
- Genellikle dokuzda yatarım.
- Genellikle saat dokuzda yatmaya giderim.
- Ben genellikle dokuz da yatarım.
Mary doksan dokuz yıl yaşadı.
Bu tren dokuzda hareket eder.
Parti dokuzda bitti.
Uçak tam dokuzda havalandı.
- Kahvaltı saat dokuz buçuktadır.
- Kahvaltı dokuz buçukta.
Dokuz yıl önce iktidara geldiğimizde
Kitabında sayfa dokuzu aç.
Saat dokuza kadar işbaşında olmalıyız.
Dokuz saat uykuya ihtiyacım var.
Tarih dersi saat dokuzda başlar.
Bu dükkan dokuzda kapanır.
Tom doksan dokuz yaşındayken öldü.
Pekin'de dokuz milyon bisiklet var.
- Yarın gece saat dokuza ne dersin?
- Yarın gece saat dokuz olur mu?
Tom'un kedisinin dokuz yavru kedisi vardı.
Dükkanını saat 9'da kapattığın doğru mu?
Doksan dokuz her zaman beni güldürür.
Akşam yemeği saat dokuz otuzda servis edildi.
Yarın sabah dokuzda buluşalım mı?
- Kütüphanede dokuz kız, üç oğlan var.
- Kütüphanede dokuz kız ve üç oğlan var.
Bu tren tam olarak saat dokuzda kalkar.
Fadıl dokuz ay boyunca hastanede tutuldu.
176 pars saldırısı kaydedilmiş, dokuzu ölümcülmüş.
Dokuz rehine vardı, üçer kişilik üç grup.
O, New York'a giden dokuz otobüsüne bindi.
Bir, üç, beş, yedi ve dokuz tek sayılardır.
Tom genellikle dokuzdan beş-otuza kadar çalışır.
2+3+4' ün toplamı dokuzdur.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
"Dört artı beş kaçtır?" "Dört artı beş dokuzdur."
Dün gece saat dokuzda ne yapıyordun?
Tom'un babası dokuz ya da ondan önce asla eve geri gelmedi.
9 yıl sonra, 2017'de Luo Jiangxi'ye geri dönmeye karar verdi
On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır.
Sıfır, bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
Tom, seni hain!
Dokuzda gelebilir misin?
"Ben kimya testinden dokuz aldım. Ya sen?" "Aynısını."
Dokuz yaşındayken Almanya'dan İngiltere'ye taşındım.
Yetişkin Amerikalıların yüzde altmış dokuzu fazla kiloludur.
Bu otelde saat dokuza kadar ayrılmalısın.
O bir ispiyoncu!
Suyun sıcaklığı sekiz, dokuz dereceye kadar düşüyor. Soğuk, nefesini kesiyor.
Saat 9 uyar mı?
Bu malzemenin dört metresi dokuz franka mal oluyor; Bu nedenle, iki metresi dört buçuk frank mal olur.
O şimdiye kadar dokuz insansı robot yapmıştı ama onların hepsi tanıtım modelleriydi.
Şubat artık yıllarda yirmi dokuz çeker.
Ben orada tereddüt ederek ayakta dururken, bir grup asker restorana girdi, belki sekiz ya da dokuz genç adam.